Eve Blog

Saç Bakımında Hindistan Cevizi Yağının Mucizesi

Eve Blog

Saç Bakımında Hindistan Cevizi Yağının Mucizesi

Saç Bakımında Hindistan Cevizi Yağ’ının Mucizesi  Saç bakımında yağ kullanımı saçların nem dengesinin düzenlenmesi ve çok daha sağlıklı bir görünüm elde etmesi için önemlidir. Saç bakımlarınızda kullanabileceğiniz yağlar arasında en sık tercih edileni elbette Hindistan Cevizi yağıdır. Hindistan cevizi yağı pek çok alanda sağladığı faydaların yanı sıra saç bakımlarında da adından sıklıkla söz ettirir. Hindistan cevizi yağını özellikle saçlarınızdaki elektriklenme sorunları için tercih edebilirsiniz. Herhangi bir karışıma ihtiyacınız olmadan kolay bir şekilde kullanabileceğiniz bu ürün seçenekleri ile kolay bir şekilde saçlarınıza bakım yapabilir ve saçlarınızda çok daha iyi bir görünüm elde edebilirsiniz. İster kıvırcık ister düz tüm saç tiplerinin ihtiyacı olan nemi ve bakımı, rutinlerinize Hindistan cevizi yağı ekleyerek sağlayabilirsiniz.  Hindistan Cevizi Yağı Faydaları Hindistan cevizi yağı saç bakımında çeşitli faydalar sunar. Faydaları şu şekildedir;Nemlendirme: Hindistan cevizi yağı saçı derinlemesine nemlendirir, kuru saçları ve saç kırıklarını tedavi eder.Saçın güçlenmesi: Yağın içeriğindeki doğal yağ asitleri saç köklerini besler ve saçların güçlenmesini destekler.Saç büyümesini teşvik etme: Hindistan cevizi yağı, saçların daha hızlı ve daha sağlıklı bir şekilde uzamasına yardımcı olabilir. Saç dökülmesini azaltma: Hindistan cevizi yağı, saç dökülmesini azaltarak saçların daha dolgun ve kalın görünmesini sağlar.Saçın parlaklığını artırma: Yağ saça doğal bir parlaklık verir ve mat saçları canlandırır.Kepek tedavisi: Hindistan cevizi yağı kepek oluşumunu azaltabilir ve saç derisini sağlıklı tutarak kaşıntıyı hafifletebilir. Hindistan Cevizi Yağı Kullanımı Hindistan cevizi saçlarda çok sık tercih edilse de herkesin aklındaki belirgin soru “ Hindistan Cevizi yağı saçlarda nasıl kullanılır?” sorusudur. Kullanımı son derece kolay olan ürünün kullanımını aşağıdaki açıklamalarda bulabilirsiniz. Hindistan cevizi yağını saçınıza uygulamak için öncelikle katı haldeki formunu bozmanız gerekir. Eğer yağınızı dolapta tutuyorsanız ellerinizin arasına alıp ovalama hareketleri yaparak yağın erimesini sağlayabilirsiniz. Kolay bir şekilde avuçlarınız içerisinde eriyecek olan yağı sonrasında saçlarınıza uygulamaya başlayabilirsiniz. Saçınıza Hindistan Cevizi yapı uygularken dipten uçlara doğru bir uygulama yapabilirsiniz. Parmak uçlarınız yardımı ile saç diplerinizin tamamına yağı yedirerek saç diplerinizin yağ aracılığıyla beslenmesine yardımcı olabilirsiniz. Daha sonra saç uçlarınıza kadar tüm saçınıza özenle yağı yedirerek bütün saçınızın yağ ile temasından emin olmalısınız. Saçlarınızın tamamına etki etmesini istediğiniz ürünü tarak yardımı ile de saçlarınıza kolay bir şekilde yayabilirsiniz. Hindistan Cevizi yağı kullanımında dilerseniz ellerinize eldiven alabilir ve bu şekilde saçlarınıza uygulama yapabilirsiniz.  Hindistan Cevizi Yağı Kullanımında Dikkat Edilecekler Hindistan Cevizi yağı kullanırken en çok merak edilenlerden biri bekleme süresidir. “Hindistan cevizi yağı saçta 1 gün bekletilir mi?” gibi sorular bu konuda kafaları sıklıkla kurcalamaktadır.  Hindistan cevizi yağı, saç üzerinde oldukça uzun süre kalabilen bir yağdır. Saçta 1 gün boyunca etkisini sürdürebilir. Yağın yapısı, saça yapışarak emilmesini ve derinlemesine nüfuz etmesini sağlar. Bununla birlikte, Hindistan cevizi yağı kalıcılığı çeşitli faktörlere bağlıdır. Yağın miktarı ve uygulama şekli, etkisinin ne kadar süreceğini belirleyen önemli faktörlerdir. Saça uygulanan daha büyük miktarlar daha uzun süreli bir etki sağlayabilir. Ayrıca, yağın saç köklerine ve saç derisine iyice nüfuz etmesi için yeterli zaman bırakılmalıdır. En iyi sonuçlar için yağı saçınıza masaj yaparak uygulayın ve ardından saçınızı bir duş bonesi veya havluyla örtün. Böylece yağ daha iyi emilir ve saçınızda daha uzun süre kalır. Saç tipi de Hindistan cevizi yağının kalıcılığını etkileyebilir. Kuru veya hasar görmüş saçlar yağı daha fazla emebilir ve daha uzun süreli etki sağlayabilirken, yağlı saçlar daha hızlı bir şekilde emilebilir ve daha kısa süreli bir etkiye sahip olabilir. Hindistan cevizi yağı genellikle saçta 1 gün boyunca kalıcı bir etki gösterir. Ancak, yağın miktarı, uygulama yöntemi ve saç tipi gibi faktörler bu süreyi etkileyebilir. Daha uzun süreli bir etki için yağı düzenli olarak kullanmak ve uygun uygulama yöntemlerini takip etmek önemlidir. Bunun yanı sıra sürekli uygulamalarda yağı saçınızda 1-2 saat kadar bekleterek de etkiyi gözleriniz ile görebilirsiniz. Saçlarınızdaki inanılmaz dönüşümü başlatmak için Hindistan cevizi yağı ürün seçeneklerini Eveshop online alışveriş sitesi ve mağazaları üzerinden temin ederek kullanıma başlayabilirsiniz.
Kil Maskesi ile Saç ve Cilt Bakımı Nasıl Yapılır?

Eve Blog

Kil Maskesi ile Saç ve Cilt Bakımı Nasıl Yapılır?

Kil Maskesi Nedir? Kil Maskesi Faydaları Nelerdir? Kil, volkanik külden elde edilen çamursu bir maddedir. Kişisel bakım ve güzellik endüstrisinde oldukça etkili olduğu için yüz maskesi olarak kullanılır. Kil maskesi, saça nem kazandırmak ve toksinleri uzaklaştırmak için doğal yöntem olarak saç maskesi olarak da kullanılabilir. Kil, tipik olarak volkanik kül kalıntılarından sonra oluşan bir doğal bir toprak türüdür. Kil özellikle volkanik alanlarda yoğun olarak bulunur. Volkanik dağların patlaması sonucunda yer kabuğunun derinliklerinden gelen lavların oluşturduğu killer mineral bakımından son derece zengindir. Benzersiz bir bileşime sahip olan killer  “negatif yüklü” toksinleri emebilir. Bu nedenle de en eski zamanlardan bu yana kil maskeleri vücut detoksunda, sindirimi iyileştirmede, cilt bakımında ve saç bakımında kullanılmaktadır. Yeşil Kil Maskesi Faydaları Nelerdir? Günlük yaşamlarımız bizi bakır gibi, kurşun gibi metallarin etkisine maruz bırakır. Bu toksinler vücutta birikebilir ve zaman içerisinde vücudun fonksiyonlarını yitirmesine neden olabilir. Kilin bu toksik maddeleri emdiği, vücudun daha sağlıklı ve zinde olmasını sağladığı kanıtlanmıştır. Hafif miktarda su ile karıştırılarak yapılan yeşil kil maskesinin faydaları arasında ilk sırada cildin korunması gelir. Kil maskesi cildin olası tahriş edicilere karşı korunmasını sağlar. Kil maskeleri, ayrıca cilt bakım ürünlerinin cildinize yapışmasına ve daha fazla suya dayanıklı olmasına yardımcı olur. Cilt bakım ürünlerinin cildinizde daha uzun süre kalması ve cilt bakımı yapması için düzenli kil maskesi yapılması etkilidir. İçerisinde kil bulunan güneş kremlerinin suya daha fazla dayanıklı olduğu ve cildi güneşten daha uzun sürede koruduğu bilinmektedir. Yeşil kil maskeleri birçok ülkede saç temizleyici ve yumuşatıcı olarak da kullanılmaktadır. Kil Maskesi Nasıl Yapılır? Kil maskesinin cilt bakımında oldukça önemli bir yeri vardır.  Temel olarak kuru cilt tedavisinde, cildin derinlemesine temizlenmesinde kullanılır. Ülkemizde çok tercih edilmese de kil maskesi saç bakımında da oldukça etkilidir. Kil maskesi; kuru kafa derisi tedavisinde, kuru veya hasarlı saçların bakımında, ısıdan etkilenen ve yanan saçların tedavisinde kullanılır. Ayrıca kil maskelerinin saçın parlaklığını artırdığı, saç içerisindeki nemi hapsedip saçın kurumasını engellediği bilinmektedir. Nemlendirici etkilerinin yanı sıra kil maskesi, saçtaki kir ve yağı çekerek saçın daha geç kirlenmesini ve sönmesini sağlayabilir. Kil maskesi evde doğal kil, su ve elma sirkesi ya da çeşitli yağ karışımları ile yapılabileceği gibi hazır maskeler ile de yapılabilir. Evde maske yapımında hangi ürünün ne kadar kullanıldığı çok önemli olduğu için hazır maske kullanımları daha pratik ve güvenli olabilir. Özellikle Peau Pure Kil Maskesi gibi maskeler içerisindeki doğal katkı maddeleri sayesinde cilt bakımında daha etkili sonuçlar verebilir. Bu kil maskeleri cildin derinlemesine temizliğini sağlarken cildin canlı, sağlıklı, parlak bir görünüm kazanmasını sağlar. Cilt iki nedenle parlar, birincisi sağlıklı ve canlı olduğu için ikincisi ise iyi temizlenmediği içindir. Siyah nokta oluşumuna yatkın yağlı ciltler sağlıksız bir biçimde parlar. Bu ciltlerin temizliğinde Dermokil Yosunlu Kil Maskesi kullanılabilir. Kil Maskesi Haftada Kaç Kez Yapılır? Kil maskesinin yüze haftada bir kereden fazla uygulanmaması tavsiye edilir. Derin etkili cilt temizleme maskeleri olması gerekenden daha sık aralıklarla uygulandığında cilde zarar verebilir, gözeneklerin tamamen açılmasına ve cilt dokusunun değişmesine neden olabilir. Bu nedenle kullandığınız kil maskesi üzerindeki talimatları dikkatle okuduktan sonra maskeyi uygulayın. Yine aynı şekilde maske tarifi üzerinde yazan talimatlara göre ne sıklıkta maskeyi uygulayacağınıza karar verin. Saça Kil Maskesi Nasıl Yapılır? Tıpkı yüze uygulanan kil maskesi gibi saça kil maskesi de haftada bir kez yapılabilir. Saçınız çok kuru, işlemlerden aşırı zarar görmüş, aşırı çatallaşmış ise bir kez kez uygulayabilirsiniz. Saç maskeniz için gerekli karışımı aldıktan sonra istediğiniz kıvama gelinceye kadar bunları iyice karıştırın. Maske kalın olmalı, ancak saçınıza eşit olarak uygulanacak kadar ince olmalıdır. Saç derinizi saç uçlarınıza kadar kapattığınızdan emin olun. Maskeyi uyguladıktan sonra 10 dakika kadar bekleyin. Kil maskesi sonrasında saçınızı şampuan ve saç kremi ile yıkamanıza gerek yoktur. Sadece saçınızı kili tamamen durulayıncaya kadar yıkamanız yeterli. Kil maskesi sonrası saçlarınızı yıkarken suyun çok sıcak olmamasına, ılık olmasına özen gösterin. Sıcak su hem saç derisi hem de saç için oldukça zararlıdır. Özellikle saç derisinde egzama ya da sedef gibi cilt sorunları olanlar için sıcak su banyoları çok zararlıdır. Kil Maskesi Zararları Nelerdir? Kil maskesinin cilt ve saç üzerinde etkileri konusunda olduğu gibi zararları konusunda da bilimsel çalışmalar yapılmamıştır. Kil maskesinin şimdiye kadar bilinen belirli bir zararı ya da yan etkisi yoktur. Ancak hassas ciltler her şeye aşırı alerjik reaksiyon gösterebileceği için aynı şekilde kil maskesine de alerjik reaksiyon gösterebilir. Cildinizin kil maskesine alerjik olup olmadığını anlamak için maskenin küçük bir kısmını cildinizin minicik bir tarafında deneyebilirsiniz. Maskeyi temizledikten sonra herhangi bir kızarıklık, yanma ya da etki yoksa o zaman yüzünüzün kalan kısmında da maskeyi kullanabilirsiniz. Kil maskesini aynı şekilde saçlarınızda kullanmadan önce de saçlı derinin bir kısmında deneyebilirsiniz. Bazı hassas ya da yaralı saç derileri kil maskesi sonrası daha hassas bir hale gelebilir. Bilimsel araştırmalar saç üzerindeki kullanımlarından yoksun olsa da, kil maskesi yüzyıllardır doğal bir tedavi olarak kullanılmaktadır. Kuru, cansız saçlarınız varsa ve daha doğal bir ürün kullanmak istiyorsanız kil maskelerini deneyebilirsiniz. Kil maskesi saçınıza fayda sağlayamazsa, tavsiye için dermatoloğunuza başvurun.  Yeşil Kil Maskesi Kullananlar Nelere Dikkat Etmelidir? Alüminyum veya magnezyum gibi metalik elementlere alerjiniz varsa, kil maskesi ve benzeri ürünleri kullanmaktan kaçının. Eğer hayatınızda hiç alerji testi yaptırmadıysanız bu konuda uzman bir doktora danışabilirsiniz. Kafa derisi, egzama veya diğer kronik cilt rahatsızlıkları ile sedef hastalığına eğilimliyseniz, kil maskesi kullanırken dikkatli olun. Hali hazırda bazı kuruluk, kaşıntı belirtileri varsa bunlar daha ciddi bir hale gelebilir.  Cildiniz daha kuru, kırmızı, kaşıntılı bir hale gelir veya iltihaplanırsa kullanmayı bırakın. Aynı şekilde yüzünüze kullandığınızda da beklenmeyen bir etki görürseniz kullanmayı anında bırakın. Etkiler bir iki gün içerisinde geçmezse mutlaka uzman bir doktora görünün. Kil Maskesi Ve Sivilce Etkisi Kil maskelerinin,  saç maskesi ve cilt bakım maskesi olarak kullanımı kolaydır. Saçın nem dengesini artırması, cildi derinlemesine temizlemesi ve dengelemesi açısından etkili olan kil maskesinin sivilce tedavisinde bilinen bir etkisi yoktur. Ancak cilt bakım rutininizde kil maskesine düzenli olarak yer vermeniz durumunda cildinizin ph dengesi sağlanır, yağ dengesi ve nem dengesi de yerine gelir. Böylelikle sivilceye meyilli ciltlerde daha az sivilce çıkması sağlanabilir. Ancak sivilce tedavisinde kil maskesinin bilinen kesin bir etkisi yoktur. Yeşil kil maskesi yanında mavi kil maskesi, siyah kil maskesi gibi çeşitli kil maskeleri de yer almaktadır. Temelde bu maskeler benzer etkilere sahip cilt bakım ürünleridir. İçeriğinde farklı cilt bakım ürünleri olmasını tercih edenler için Loreal Paris saf kil yosun özlü mavi maske harika bir seçim olabilir.
Bakımlı ve Sağlıklı Görünecek Kıvırcık Saç Modelleri

Eve Blog

Bakımlı ve Sağlıklı Görünecek Kıvırcık Saç Modelleri

Bakımlı ve Sağlıklı Görünecek Kıvırcık Saç Modelleri  Kıvırcık saçlar, bakımlı ve sağlıklı bir görünüm elde etmek için farklı saç modelleriyle harika bir uyum sağlayabilir. Bu makalede, kıvırcık saç modelleri, kahkül modelleri ve kısa kıvırcık saç modelleri hakkında en çok tercih edilen seçenekleri keşfedeceksiniz. Kıvırcık saçlara sahipseniz öncelikle kendi saç tarzınıza uygun ürünleri kullanmak ve saç seçeneklerini bulmak daha iyi bir görünüme sahip olmanızı sağlayacak ve özgüveninizi arttıracak! Kıvırcık saçlar, doğal olarak hacimli ve canlı bir görünüme sahiptir. Bu saç tipi için en popüler kıvırcık saç modeli, belirgin ve güzel kıvrımların vurgulandığı uzun kıvırcık saçlardır. Bu stil, özgün bir görünüm yaratırken doğal güzelliği ön plana çıkarır. Kıvırcık saçlarınızı daha iyi kontrol altına almak ve şekillendirmek için saç köpüğü veya jöle gibi ürünler kullanabilirsiniz. Saç köpükleri bu alanda en çok tercih edilen ürünler arasında yer alır. Bunun asıl sebebi özellikle nemini çok çabuk kaybeden ve elektriklenmeye meyilli olan kıvırcık saçlar söz konusu olduğunda gün içerisinde köpük sayesinde saçınızın şeklini bozulmadan muhafaza edebilirsiniz.   Kıvırcık Saç Kahkül Modelleri Kıvırcık saçlar için saç kesimi nasıl olmalıdır? Sorusu sıklıkla sorulan sorular arasında yer alır. Kıvırcık saçlarla oynamanın başka bir yolu ise kahkül modelleridir. Kahkül, yüz hatlarını yumuşatan ve çerçeveleyen bir stil seçeneğidir. Kıvırcık saçlarla birleştirildiğinde, yüzünüzü daha çekici ve enerjik bir hale getirir. Kıvırcık kahkül modelleri, çeşitli uzunluklarda ve şekillerde olabilir. Önemli olan, yüz şeklinize ve saçınızın doğal yapısına uygun bir kahkül modeli seçmektir. Kahkül modelleri özellikle kıvırcık saçlarda son derece güzel bir görünüme sebep verir. Saçlarınızın önündeki kahkülleri bukleler şeklinde aşağıya salarak saçınıza çok daha hacimli ve detaylı bir görünüm vermeniz mümkündür. Kıvırcık Saç Hangi Boyda Olmalı? Kıvırcık saçlar bakımı emek isteyen ve sürekli nemli tutmanız gereken bir saç tipidir. Bu saç tipini dilediğiniz boyda kullanabilirsiniz. Ancak çok gür saçlarınız varsa kıvırcık saçlarınızı kontrol etmesi, yıkaması ve bakım uygulaması zor ve maliyetli olabilir. Bu durumlarda saçınızı uzun şekilde kullanmaya devam etmek istiyorsanız saçlarınıza ara makas attırarak yoğunluğunu azaltarak daha rahat kullanım sağlayabilirsiniz.  Kısa kıvırcık saç modelleri, pratiklik ve şıklığı bir araya getirir. Kıvırcık saçlarınızı kısa keserek, günlük bakım rutininizi kolaylaştırabilirsiniz. Kısa kıvırcık saçlar, genç ve dinamik bir görünüm sağlar. Bu stilin cazibesini artırmak için saçınızı doğal olarak kurumaya bırakabilir veya hafif dalgalanmalar yaratmak için düzleştirici kullanabilirsiniz. Kıvırcık saç modelleri için bakım da oldukça önemlidir. Saçınızı düzenli olarak nemlendirici şampuan ve saç kremleriyle yıkayın. Ayrıca, derin besleyici saç maskeleriyle saçlarınızı haftalık olarak besleyin. Kıvırcık saçları tararken geniş dişli bir tarak kullanmaya özen gösterin ve saçınızın doğal kıvrımlarını korumak için sık sık fırçalamaktan kaçının. Kıvırcık Saç Modelleri Kıvırcık saç modellerinde genel olarak en çok karşılaşılan soru; “ kıvırcık saçları canlandırmak için ne yapmalı?” oluyor. Saçlarınıza düzenli olarak nem dengesi sağlayacak maske seçeneklerini Eveshop mağazaları üzerinden temin ederek daha canlı bir saç görünümüne kavuşabilirsiniz. Kıvırcık saçlar söz konusu olduğunda anahtar kelime “nemli” olmasıdır. Saçınızı ne kadar nemli tutarsanız saçınız o denli yumuşak olacak ve dilediğiniz gibi şekil alabilecektir. Saçlarınızı daha hacimli göstermek için köpük ve saç spreylerinden destek alabilirsiniz. Aksine saçlarınızın daha az hacimli bir görünüme kavuşmasını isterseniz saç kesiminiz esnasında ara makas çözümünü tercih edebilirsiniz. Kahküller ile de harika bir görünüm yakalayabileceğiniz kıvırcık saçlarınız için Eveshop üzerinden kolaylıkla ürünleri sipariş edebilir, size özel fırsatlar sayesinde sepetinizi uyun fiyatlara doldurabilirsiniz. Kıvırcık saçlarımızı en göz alıcı şekilde nasıl kullanırız konusunu farklı modellerden bahsederek konuştuk. Kıvırcık saçlarımızın bakım rutinleri ile ilgili yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Kuru ve Yıpranmış Saçlar için Şampuan Önerisi

Eve Blog

Kuru ve Yıpranmış Saçlar için Şampuan Önerisi

En İyi Kuru Saçlar için 5 Şampuan Tavsiyesi Kuru ve kırılmaya yatkın saçlara sahipseniz, nemlendirme özelliği olan şampuanları kullanmanız akıllıca olacaktır. Çünkü saçınız kuru olduğu için çok daha fazla neme ihtiyaç duyacaktır. Temelinde de kuru saçlar; mat, cansız ve çabuk uzamayan nitelikleri barındırır. Kuru saçlara sahip olan herkes, bu durumdan çok şikayetçidir. Fakat kuru saçları sağlıklı bir forma dönüştürmek, ışıltılı bir görünüm kazanmasını sağlamak tamamen sizin elinizdedir. Kuru Saçlar Neden Oluşur ve Saç Kuruluğuyla Nasıl Başa Çıkılır? Saç kuruluğu, saçtaki nem oranının azalmasıyla ortaya çıkan bir problemdir. Kişiden kişiye farklılık gösterir ve birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkmaktadır: Saça yüksek ısıya sahip işlemler uygulamak (fön, perma, düzleştirme vb.) A vitamini saç kökünde bulunan serumların üretilmesini sağlar ve saçınızın nemlenmesine yardımcı olur. Eksikliği sonucunda saçta kırılma ve kuruma gözlenir. Saça yapılan aşırı boyama ve renk açtırma işlemleri (röfle, ombre, sombre vb.) Saç tipine uygun olmayan, yanlış şampuan tercihleri Düzensiz yapılan saç bakımları Doğru şampuan ve saç ürünleriyle düzenli olarak saçınıza bakım uyguladığınızda saçınız nem oranını korur. Yüksek ısıdaki saç ürünlerinin kullanım aralıklarını mutlaka dengelemek gerekmektedir. Uygulama esnasında mutlaka saç yağı kullanılmalı ve saçın ısıdan zarar görmesi engellenmelidir. Saç boyamayı seven kişiler ise boyatma işlemlerini sık sık yapmaktan kaçınmalı ve doğal içerikli saç boyaları kullanmalıdır. Biyolojik bir eksiklik söz konu olduğunda ise, gerekli olan A, E ve biotin gibi vitaminler takviye alınmalıdır. Kuru Saçlara İyi Gelen 5 Şampuan Kuru saç bakımında gerekli olan ve en önemli nokta, doğru şampuan ve bakım ürünlerini seçmektir. Saçınızı iyi tanır ve doğru bakımı uygularsanız, gün içinde ışıl ışıl parlayan göz kamaştırıcı saçlara sahip olabilirsiniz. Tam da sizlerin ihtiyacına uygun, kuru ve yıpranmış saç tipleri için şampuan listesi oluşturduk. Kuru şampuan bakımında olumlu sonuçlar gösteren, eşsiz kokulara sahip 5 şampuanı huzurlarınıza sunuyoruz. OGX Argan Oil Şampuan Saç uçlarını derinlemesine nemlendirmek ama bir yandan da saç derisini güvende tutmak isteyenler için, en doğru seçimdir. Saçlarınıza zarar vermeden, saç uçlarında gerekli nem dengesini sağlar. Ürünü incelemek ve satın almak için buraya tıklayın. Elseve 6 Mucizevi Yağ Besleyici Şampuan İçerisinde bulunan; keten, gardenya, papatya, ayçiçeği, gül, nilüfer yağları ile kuru saçlı kişiler için özel olarak hazırlanmıştır. Bitkisel özellikteki çiçek özlü bu şampuan, saçınızı ağırlaştırmadan saça bakım yapar ve saçınızı besler. Ürünü incelemek ve satın almak için buraya tıklayın. Restorex Onarıcı Bakım Kuru ve Yıpranmış Saçlar İçerisindeki zengin mineral ve vitamin dengesi sayesinde, saça parlaklık vererek, doğal ışıltılar katar. Aynı zamanda iyi bir nemlendirici özelliği taşıyan Restorex şampuanı, saçın kısa zamanda uzamasını sağlar. Ürünü incelemek ve satın almak için buraya tıklayın. Gliss Serum Deep Repair Şampuan Özel formülü sayesinde, kuru saçlarınızı nemlendirme görevini üstlenir. Saçınızı onarım görevi gördüğü için, bütün saç tiplerinin kullanımına uygundur. Saçta herhangi bir ağırlaşma yapmaz. Aksine saç tellerinin yumuşak bir form kazanmasına yardımcı olur. Ürünü incelemek ve satın almak için buraya tıklayın. Beauty Girl Hyaluronic Şampuan  İçerdiği Hyaluronic asit sayesinde kuru saçlarınız için gerekli nemi sizlere sağlar. Saçınıza yumuşak ve nemli bir görünüm kazandırır. Kırılma önleyici formülü sayesinde saçlarınızı hayal ettiğiniz sağlıklı görünüme kavuşturmanızı mümkün kılar. Saçınızı yapacağınız işlemlere karşı koruyarak yeni kırıkları ve yıpranmaları önler. Ürünü incelemek ve satın almak için buraya tıklayın.
Saç Serumu Nedir, Ne İşe Yarar?

Eve Blog

Saç Serumu Nedir, Ne İşe Yarar?

Saç Serumu Nasıl Kullanılır ve Ne İşe Yarar? Günlük hayatımızda saçlar, her türlü zararlı maddeye maruz kalabilir. Hava şartları, bulunan ortamın kirli ortamı ya da saçlarınızın yağlı/kuru olması gibi sebepler saçlarınızın istemediğiniz bir görüntüye bürünmesine yol açar. Bu tip durumlarda saç serumları, yıpranan saçlarınızı besleyip onarır ve istediğiniz sağlıklı görüntüye kavuşmanıza yardım eder. Eğer ki saçlarınız dökülüyorsa, çok fazla kırıklarınız varsa, saçlarınız mat görünüyorsa, cansızsa ve bu durum sizin canınızı sıkıyorsa doğru saç serumunu yaparak bu durumdan kurtulabilirsiniz. Saç Serumu Nedir? Saç serumu, saçlarınızı olduğundan çok daha fazla hacimli ve parlak göstermeye yardım eden silikon bazlı bir üründür. Saç serumu, saçlarınız için gerekli olan nemi saçlarınıza vermede en büyük yardımcılardan biridir. Saça, istediğiniz nemi vererek saç köklerinizi besleyen, böylelikle saçı çok yönlü iyileştiren bir üründür; hem saç diplerini hem de gövde bölgesini onararak taze bir görüntü vermeye olanak sağlar. Saç serumu, saç kökleri zarar görenler için oldukça kurtarıcı bir üründür. Saç kökleri zarar gördüğünde doğrudan saçlara cansız bir görüntü verir. Bu da sönük, mat bir rengin ortaya çıkmasına neden olur. Bu durumu onarmanın yolu, saç serumu kullanmaktan geçer. Saç serumunun içinde bulunan kimyasallar, saçları güneşten gelen zararlı ışınlardan, toz, hava şartları gibi bulunan ortamın problemlerinden korur. Saç serumu ile düzenli olarak yapacağınız bakım sayesinde saçlarınız parlak ve güçlü olurken aynı zamanda çevresel zararlı etkenlerden de korunmuş olur. Eğer serumu yapmayı aksatırsanız doğru sonucu alamayabilirsiniz. Bu sebeple aslında her türlü bakımda olduğu gibi saç serumunuzu da belirli aralıklarla yapmayı ihmal etmeyiniz. Saçlar, gün içinde birçok farklı etkene bağlı olarak değişme gösterir. Bazen toz, kireç gibi saça nüfuz edebilecek maddelerden etkilenir. Bazen bulunduğunuz ortamın hava koşulları problem çıkarabilir. Hele ki kalabalık bir kentte yaşıyorsanız arabaların çıkardığı kirlilik bile saçlarınıza zaman içinde büyük zararlar verebilir. Bu durumu ortadan kaldırmanın yollarından biri, saçlarınıza düzenli olarak uygulayacağınız saç serumudur. Saç derisine nüfuz ederek saçların olağan halinden çok daha sağlıklı, parlak, hacimli görünmesine olanak sağlayan saç serumlarının doğru şekilde kullanılması önemlidir. Çünkü sadece yapılan işlemleri sırayla uyguladığınızda istediğiniz sonucu alabilirsiniz. Bu durumda saç serumunu kullanmadan önce saçınıza ait birtakım özellikleri belirlemeniz, serumu ona göre uygulamanıza gerekmektedir. Saçınızın yapısı, uzunluğu bile saç serumunu uygulamada etkili olan faktörlerdendir. Özellikle de yaşadığınız saç problemi neyse onu onarak bir saç serumu seçmeniz faydalı olacaktır. Doğru şekilde hazırladığınız ve doğru zamanlarla düzenli olarak kullandığınız saç serumu muhakkak size cevap verecektir. Pes etmeden, sabırla beklemeniz önemlidir. Saç serumunun türü önemli olduğu kadar onu uygulama şekliniz de bir o kadar önemlidir. Doğru yöntemle uyguladığınız zaman maksimum fayda almanızın önü açılacaktır. Saç serumu, içinde bulunan silikonlu yapı sayesinde ışığı yansıttığından, bu bakım ile ışıl ışıl saçlara sahip olabileceksiniz. Saçlarınız Temiz Olmalı Saç serumu uygulayabilmek için önemli ilk adım, saçlarınızın temiz olmasıdır. Günlük hayatta kullanılan saç şekillendirici ürünler, kimyasal ürünler, çevresel faktörler derken saçlar çok fazla yıpranır. Bu saça bakım yapmadan önce günün kirinden arınması gerekir. Saç tipinize göre seçtiğiniz şampuan ile öncelikle saçlarınızı yıkamalısınız. Yıkarken suyun çok sıcak olmamasına özen göstermelisiniz. Çok sıcak su, olması gereken deriyi de kaldıracağı için yıkanması sonrası kepeklenme problemi yaratabilir. Ayrıca saçlarınızı yıkarken saç diplerine masaj yaparak yıkarsanız daha etkili bir sonuç da elde edebilirsiniz. Temizlenen saç, saç serumunu daha iyi hapsedeceğinden, artık saçlarınız serumu almaya hazır demektir. Saç serumunu şayet temiz olmayan bir saça yaparsanız istediğiniz sonucu alamazsınız. Hatta temiz olmayan saça serum yapıldığıda saçlar yağlanır ve kepeklenir. Bu nedenle saçlarınızı yıkadıktan sonra, ıslak saça, herhangi bir saç ürünü kullanmadan uygulayabilirsiniz. Saçlarınızın diplerinden başlayarak uçlarına kadar uygulayacağınız saç serumu, saçınız onarımına kısa vadede çare olacaktır. Size bu konuda Urban Care Pure Coconut Aloe vera Saç Serumu yardım edebilir. İçinde bulunan aloe vera ile saçlarınızın bakımını en kısa sürede sağlar. Güneşin zararlı ışınlarından koruma özelliğine sahiptir; böylelikle güneşin zararlı ışınları sonucu saçınızın kuruması, matlaşması gibi sorunla karşı karşıya kalmazsınız. Ayrıca renk koruyucu bir yapısı da olduğundan eğer saçlarınızda boya varsa rengi de korur. Parlak, dolgun ve taze bir görüntü için bu tip saç serumlarını kullanmanız yararlı olacaktır. Eğer kuru saça serum yapmak istiyorsanız saçınınız temiz olduğundan muhakkak emin olmalısınız. Ayrıca saç şekillendirme işlemi yapacaksınız, öncesinde saç serumu sürüp sonra saçlarınızı şekillendirebilirsiniz. Böylelikle saçlarınız ısı aletinden gelecek zararlara karşı da korunmuş olur. Saç Köklerini Kapatmayın! Kimileri saç serumunu uyguladıktan sonra saçlarını kapatır; bir bone ile sarar ya da bağlar ve böylelikle serumun daha iyi geçeceğini düşünür. Hâlbuki yanlış bir durumdur. Eğer saçlarınızı kapatırsanız saçların hava almasını engellemiş olursunuz. Hava alamayan saç terler, terlenildiği zaman da saç serumunun etkisi yok olur. Bu sebeple saç serumunu sürdükten sonra saçlarını serbest bırakın. Saç Serumu Nasıl Kullanılır? Saç serumunu uygulamak için saçınızın uzunluğuna bağlı olarak öncelikle avucunuza bir miktar serumdan alın ve serumu avuçlarınızı birbirine sürterek ısıtın. Bunu yapmadan önce saçının nemden arındığından emin olun. Daha sonra ısıttığınız bu saç serumunu, saçlarınızın gövdesinden başlayıp uçlarına gelecek şekilde uygulamaya başlayın. Bu uygulamayı yaparken saçlarınızın arka kısmından başlamaya dikkat edin. Saç uçları genelde çok daha kırılgan bir yapıya sahip olduğundan fazla hasar gören yerlerdir. Siz de bu sebeple saç uçlarına çok daha fazla saç serumu sürebilirsiniz. Saç serumu, bu kırık uçları kısa zamanda düzeltecek, üstelik tekrar oluşmasını da büyük oranda engelleyecektir. Gliss Ultimate Oil Elixir Saç Serumu ile yapacağınız saç serumu bakımı, içinde bulunan yağ formülü sayesinde kırılmış, yıpranmış saçlarınızı kolayca onaracaktır. Duşa girmeden önce de saçlarınıza saç serumu uygulayabilirsiniz. Saçlarınıza süreceğiniz OGX Saç Serumunu on dakika saçınızda bekletip sonra yıkayabilirsiniz. Serumun içinde bulunan hindistan cevizi sütü, yumurta beyazı proteini ve hindistan cevizi yağı ile saçlarınız beslenecek ve nemlenecektir. Fazla Saç Serumundan Uzak Durun Her şeyin fazlasının zarar olduğu gibi saç serumunun fazlası da zarardır. Nihayetinde saç serumunun içinde saçlarınızı güçlendirmeye yarayacak birtakım maddeler bulunmaktadır. Eğer çok fazla uygularsanız saç köklerinize zarar verebilirsiniz. Kararında ilerlemeniz saç serumunundan iyi yönde sonuç almanıza yardım edecektir. Saç Serumunun Faydaları Nelerdir? Saç serumu, saçı dipten köke kadar besleyerek sağlıklı bir görüntü kazanmasına yardım eder. Saçlarda bulunan kırıkları onarır. Saçın ihtiyacı olan vererek, parlak ve dolgun bir görüntü kazanmasına olanak sağlar. Saç şekillendirici ile zarar gören saçları eski sağlığına kavuşturur; renginin korunmasına destek olur. Hatta saç şekillendirici kullanmadan önce sürülürse koruyucu bir kalkan özelliği de gösterir. İçinde protein desteği bulunan saç serumlarını tercih ettiğinizde saçlarınız istediği besine de kavuşacaktır. Gliss Beauty Milk Sıvı Saç Serumu tam da bunlardan biridir. Bileşeninde bulunan besleyici süt proteini sayesinde saçınızın canlılığını, parlaklığını size geri verir.
Kolonya ile Dezenfektan Arasındaki Fark Nelerdir?

Eve Blog

Kolonya ile Dezenfektan Arasındaki Fark Nelerdir?

Dezenfektan ve Kolonya Arasındaki Farklar Neler? Dezenfektan, insanlara hastalık bulaştırma özelliği bulunan virüs, bakteri ve mikropların temizliğinde kullanılan bir bileşendir. İçlerinde bulunan alkol ile dezenfektanlar, çok kısa sürede yüzeyde ya da elde bulunan zararlı canlıları öldürür. Tıpkı dezenfektanda olduğu gibi içinde 70 derece üstünde alkol bulunduran kolonyalar da temizleme özelliği taşır. Bu sebeple her ikisi de virüs ve bakterilerin yok edilmesinde oldukça işlevsel ürünlerdir. Peki, kolonya ve dezenfektan arasında fark var mıdır, ne işe yararlar? El Temizliğinin Önemi Sadece Türkiye değil, dünyada Covid-19’un ablukasından henüz çıkabilmiş değil. Çıkmak için de etkili çarelerden biri, temizlik; özellikle de el temizliği. Maske ve mesafenin yanında dikkat edilmesi gereken en önemli unsurlardan biri olan el temizliği, virüsün vücuda girmesini engellemede oldukça etkili. El temizliği kişinin hem kendisi hem de çevresindekiler için önemli. Çünkü temasla birlikte hızla çoğalabilen bu virüs, farkında olmadan birçok kişiye bulaşabiliyor. Bu sebeple temizlik en hassas noktamız olmalı. Bilindiği üzere koronavirüs, solunum yoluyla vücuda giren ve çok kısa sürede vücudu etkisi altına alan bir virüs. Solunum yoluyla vücuda girmesi demek, ellerin temizliğine dikkati çekiyor. Ellerin ağza, buruna ya da gözlere temas etmesiyle hızla vücuda giren koronavirüs, el hijyeninin ne kadar önemli olduğunu her seferinde gözler önüne seriyor. Peki bu el temizliği nasıl yapılmalıdır? Hangi yöntemler daha etkilidir? El Temizliği Nasıl Olmalıdır? El temizliğinin öncelikli adımı şayet mümkünse bol su ve sabunla yıkamaktır. En az 20 saniye boyunca, parmak aralarınızdan avuç içlerinize, tırnaklarınızın arasına kadar sabunladığınız ellerinizi bol su ile duruladığınızda virüsün yok olduğu biliniyor. Fakat her zaman elleri su ve sabunla yıkama şansına sahip olamayabiliriz. Toplu taşımada, markette ister istemez etrafımızdakilerle temas halinde bulunuyoruz ve bu da virüsün ellere bulaşmasına neden oluyor. Böyle bir durumda kurtarıcımız dezenfektan ya da kolonya oluyor. Dezenfektan ve Kolonya Arasında Fark Var mıdır? El temizliğinde sabun ve su kullanılamadığı durumlarda başvurulan ilk ürünler dezenfektan ve kolonya oluyor. Bu iki ürün arasında, virüsü yok etme konusunda bir fark yok. Her ikisi de içinde 70 derece üstü alkol barındırdığı için virüsü yok etmede çok etkili. Alkol bazlı dezenfektanlar, içinde bulunan alkol sayesinde saniyeler içinde elde tutunan virüsü yok etmede hızla sonuç verir. Tabii bu dezenfektanları güvendiğiniz yerden ya da eczanelerden almaya dikkat etmelisiniz. Şayet alkol oranı düşük bir dezenfektanı kullanırsanız aldığınız önlemin pek de bir faydası olmaz. Kolonyalar da dezenfektanda olduğu gibi içeriğinde alkol bulunan ürünlerdir. 70 derece ve üstünde alkol bulunan kolonyalar, elde ve yüzeyde tutunan virüsleri hızlı bir şekilde öldürmede mükemmel sonuçlar verir. 80 derece alkol seviyesine sahip Beauty House Limon Kolonyası yolda, iş yerinde pratik bir şekilde virüslerden, mikroplardan temizlenmesine yardım eder.   Kolonya Alırken Neye Dikkat Etmelisiniz? Kolonya alırken dikkat etmeniz gereken şey, alkol derecesine bakmaktır. Bilim insanları virüsü öldürmede 70 derece ve üstü alkolün etkili olduğunu söylüyor. Bu sebeple bu derecenin altında kolonya almamaya özen göstermelisiniz. Bir diğer önemli husus ise, şişenin kapağını açık bırakmamaktır. Ağzı açık kalmış kolonyaların alkol içeriği buharlaşır. Bu da kolonyanın virüsü öldürme özelliğini azaltabilir. Kolonyanızın virüs öldürme etkisinin geçerliliğini korumak istiyorsanız daha özenli kullanmaya dikkat etmelisiniz. Dezenfektan ve Kolonya Virüsleri Öldürmede Neden Etkili? Kolonya Mikropları Öldürür Mü? Virüsten korunmanın önemli yardımcılarından olan dezenfektan ve kolonyanın temizliği sağlamada, virüsleri öldürmede etkili olmasını anlamak için öncelikle su ve sabunla mikropların nasıl öldürüldüğünü anlamamız gerek. Koronavirüsün de içinde bulunduğu bazı mikropların çevresinde, yağ ve moleküllerden oluşan bir zar tabakası vardır. Bu zar, virüsün genetiğini korur ve zarar verici özelliğini devam ettirmesine olanak sağlar. Virüsün ölümü ancak bu zarın hasar görmesiyle gerçekleşir. Zar hasar görünce virüsün genetiği bozulur, zararlı olmaktan çıkar, enfekte etme özelliği de ortadan kalkar. Sabun, yağ çözme özelliği barındıran bir maddedir. Ellerinizi sabun ile yıkadığınızda virüsün etrafında bulunan yağlı zar hasar görür. Ve böylelikle artık virüs, öldürücü olmaktan çıkar. İşte dezenfektan ve kolonyalar da içerdikleri alkol sayesinde virüsün etrafında bulunan yağlı zar tabakasını etkisiz hale getirir. Bu sebeple el temizliğinde gönül rahatlığıyla kullanabileceğiniz ürünlerin başında gelmelidir. Dezenfektan ve Kolonya Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler Koronavirüs ile çok uzun süredir iç içe olduğumuzdan artık hepimiz kolonya ve dezenfektanın koruyucu özelliği olduğunu biliyoruz. Bu, bilim insanları tarafından defalarca dile getirilen bir durum. Fakat temizliğin oldukça önem taşıdığı bu durumda kolonya ve dezenfektan tercihinde çok dikkatli olunmalıdır. Çünkü içeriği güçlü olmayan ürünler, hiç de istediğiniz sonucu vermeyecektir. İster kolonya isterseniz dezenfektan kullanın, her ikisi de size istediğiniz temizliği verecektir. Burada önemli olan, güvenilir bir markayı seçmenizdir. Hemen ardından bakmanız gereken ise ürünün alkol içeriğinin miktarıdır. El dezenfektanları alkollü ve alkolsüz olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Alkolsüz olanlar da virüsü etkisiz hale getirmede etkili olsa da alkollü olanların gücünün daha çok olduğunu söylemek mümkün. Bu sebeple dezenfektan alırken alkol oranının %60 -%95 oranında olmasına özen göstermelisiniz. Şayet böyle bir ürüne ulaşamıyorsanız kolonyayı tercih etmek çok daha mantıklı olacaktır. El dezenfektanlarında önemli bir mesele de son kullanım tarihi. Çoğu insan ürünün son kullanım tarihine pek bakmaz. Halbuki bu, yapılması gereken ilk işlemlerden biri. Dezenfektan için de durum aynı. Eğer son kullanım tarihi geçmiş bir dezenfektan alırsanız istediğiniz temizliği yakalayamazsınız. Çünkü içindeki alkol uçmuş olabilir ki bu da virüsü öldürmede başarılı olamayacağını gösterir. Kolonyalar, dezenfektan ile kıyaslandığında kullanım süresi çok daha uzun bir ürün. Uzmanlar, 80 derece kolonyaların virüsü hızlı bir şekilde öldürdüğünü söylüyor. Duru Limon Kolonyası tam da bu özelliğe sahip. Hem kullanım süresi uzunluğu hem de kolay ulaşılabilir olmasıyla Duru’ya çantanızda yer verebilirsiniz. Her an her yerde kullanabileceğiniz kolonyaların çeşit çeşit kokusu da cezbedici bir başka özelliği olsa gerek. Fakat tüm bunların yanında kolonyanın alkol seviyesinin 80 derece üstünde olması gerçeğini atlamamalısınız. Aksi takdirde istediğiniz sonucu alamayabilirsiniz. İhtiyacınız olan kolonya çeşitlerine kolonya sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
Yağlı Ciltlerin Uyması Gereken Cilt Bakımı Kuralları

Eve Blog

Yağlı Ciltlerin Uyması Gereken Cilt Bakımı Kuralları

Yağlı Ciltlerin Uyması Gereken Cilt Bakımı Kuralları Cilt bakımı ve temizliği düzenli ve özenli bir rutin gerektirse de bazı ciltlerin bakımı daha fazla dikkat gerektirebilir. Yağlı cilt bakımı tıpkı hassas ciltler gibi ekstra özen gerektirir. Çünkü zaten normal şartlar altında gün içerisinde yağlanabilen, parlayan ve sürekli ağır hissettiren bu cildi temizlemek, nemlendirmek için çok doğru ürün seçimi yapılmalıdır.  Bu şikayetten sonsuza dek kurtulmanızı sağlayacak ürünler önermek ya da yöntemler sunmak gerçekçi olmaz. Muhteşem parlak ve sağlıklı görünüme sahip cilt için bir çok farklı ürün yöntemi kullanarak uzun vadede istediğiniz sonucu elde etmek de mümkündür. Yağlı ciltler için öneriler Yağlı cildiniz varsa, “Yüzünüzü ne sıklıkla yıkamanız gerekir?” ve “Ne tür nemlendirici kullanmalıyım?” gibi sorular en çok sorulan sorulardır.  Ve muhtemelen bu konuda birçok araştırma yaptınız.  Gerçek şu ki, teninizin ihtiyaçlarına uygun bir cilt bakım rutinini bir araya getirmek kolay bir iş değildir. Yağlı cilt söz konusu olduğunda, doğru yöntemleri takip etmek önemlidir - ancak bazı cilt bakım faaliyetlerinin aslında yarardan çok zarar verebileceği ortaya çıkmaktadır. Cilt bakım rutininizi oluşturup doğru ürün seçimi yapmadan önce bazı noktaları netleştirmek gerekir. Öncelikle şunu unutmayın, yağlı bir cildiniz varsa cildiniz muhtemelen hayatınız boyunca yağlı olacaktır. Kullanacağınız herhangi bir ürün ya da cilt bakım yöntemi cilt tipinizi değiştirmeyecek. Kötü haberin taşıyıcısı olmaktan nefret ediyoruz, ancak cilt tipinizden kurtulamazsınız. Mevsim değişiklikleri ve yaşlanmak gibi farklı faktörler cildinizi belirli zamanlarda daha yağlı veya daha kuru hissettirse de, gerçek cilt tipiniz değişmez. Yapabileceğiniz şey cilt bakımı endişelerinizi yönetmek. Yağlılık sizin için bir endişe ise, cildinizi yağdan arındırmak için zaman harcamak yerine yağı kontrol altında tutmak için uygun adımları atabilirsiniz. Zaten tüm bunların yanında kupkuru bir cilt de ayrıca yönetilmesi zor bir cilttir. Unutmayın yağlı ciltler doğru bakım ve ürünler ile daha az kırışıklık ve daha genç bir görünüm demektir! Peki, yüzünü ne sıklıkla yıkamalısın? İşte cevabınız: günde iki kez. Yağlı cilt diğer ciltlere göre daha fazla yıkanmalı ve gün içerisinde de tekrar tekrar temizlenmeli şeklinde yanlış bir inanış var. Unutmayın, yüzünüzü ne kadar çok fazla yıkarsanız nemini o kadar azaltırsınız ki bu cilt yağlanması sorununuzu çözmez. Sabah, cildi derinlemesine temizleyen Celenes sea buckthorn yüz yıkama jeli gibi yağlı karma ciltler için özel olarak formüle edilmiş , ciltten yağ ve kirlerin derinlemesine  temizlenmesine yardımcı olabilecek bir yüz temizleyici kullanın. Günde bir kez, temizleyiciyi ellerinize sıkın ve jelden köpüklü bir köpüğe dönüştürmek için su ekleyin. Temizleyiciyi dairesel hareketlerle yüzünüze nazikçe masaj yapın, sonra ılık suyla iyice durulayın ve kurulayın. Cilt bakım rutini içerisine yüzünüzün tek kullanımlık bir kağıt havlu ile nazikçe kurulanmasını da eklemeyi unutmayın. Çünkü kirli havlular kullanmak akne probleminiz varsa onun daha ciddi boyutlara ulaşmasına neden olabilir. Geceleri, Celenes thermal yüz temizleme jeli yağlı karma ciltler - Normal ve Yağlı Cilt gibi bir temizlik seçeneği kullanarak daha hafif bir bakım yapın. Ayrıca akşamları karma ve yağlı ciltler için üretilen yüz temizleme sularını da tercih edebilirsiniz. Cilt temizliği yaparken cildinizi agresif bir şekilde ovmanın aşırı yağ tabakasına zarar verebileceğini düşünebilirsiniz, ancak cildinize karşı ne kadar nazik olursanız o kadar iyidir. Cilt yağlanması cilt yeterince temizlenmediği için değil, sizin cilt yapınızdan, beslenmenizden ve hormonlarınızdan kaynaklanır. Yüz yağlanmasının azalması, cildin daha pürüzsüz hissetmesini sağlamak ve cildin kir, yağ ve kirliliği arındırmak için çeşitli peeling ürünlerini tercih edebilirsiniz. . Loreal Paris saf kil yosun özlü peeling jeli, yağlı ve karma ciltleri zedelemeden ancak derinlemesine temizler. Cildinize peeling uygulamalarını haftalık ya da haftada iki kere olacak şekilde planlayabilirsiniz.  Sizin için neyin en iyi olduğunu belirlemek için cildinizin nasıl tepki verdiğine dikkat edin. Cilt yağlanması konusunda aşırı temizlik ya da dikkat edilmeyen bazı küçük noktalar oldukça önemlidir. Eviniz spor salonunuzdan beş veya 30 dakika uzakta olsun, yüzünüzü egzersiz sonrası hızlı bir şekilde silinmeden ayrılmayın. Amerikan Dermatoloji Akademisi'ne (AAD) göre, yüzünüzü günde iki kez ve terledikten sonra yıkamanız gerekir. Bunun için yanınızda yüz temizleyici jeller taşımanıza gerek yok, cilt temizleyici mendiller ya da hafif cilt suları ile cildinizi temizleyebilirsiniz. Yağlı ciltler için tonik seçimi ve kullanımı Bazen yağlı bir cildiniz olduğunda, teninizi temizledikten sonra bir tonik kullanmak, cildinizin yüzeyinde kalan kirlerden kurtulmanıza yardımcı olabilir. Bununla birlikte, aşırı temizlik cildinizin daha fazla yağ üretmesine neden olabileceğinden, cildinizi kurutmayacak bir tonik seçmek önemlidir. Nazik, kuru olmayan bir formüle sahip Ziaja manuka akneli ciltler için tonik gibi alkolsüz tonikler tercih edebilirsiniz. Toniği, cildinizi temizledikten sonra sabah ve gece cildinize pamuk ile uygulayın. Yağlı ciltler için nemlendirici kullanılmaz fikri oldukça yanlış ve uzun vadeli uygulama sonunda cilde aşırı zarar veren bir fikirdir. İster beğenin ister beğenmeyin, yağlı cilde sahip olmak nemlendiriciyi atlamanız için size izin vermez.  Yağlı cildiniz olmasına rağmen, cildinizi nemlendirmek için günlük nemlendirici uygulamak önemlidir. Bu noktada yağlı ciltler için nemlendirici seçmek önemlidir. Yağsız nemlendirici olarak adlandırılan yüz kremleri daha çok losyonlardan ve klasik kremlerden farklıdır. İçerisindeki maddeler cilt gözeneklerinin kapatılmasını ve dışarıdan gelecek yağı kiri almamasını sağlar. Her ne kadar gözenek sıkılaştırıcı tonik kullanımı etkili olsa da doğru nemlendiriciler ve cilt sıkılaştırıcı yağlar da bu bakımın bir parçası olarak tercih edilebilir. Sabah uyandığınızda, gece yatmadan ve egzersiz yaptıktan sonra yüzünüzü yıkamanız gerektiğini belirtmiştik. Yağlı bir cildiniz olduğu için cildinizi bundan daha sık temizlemenin iyi bir fikir olduğunu düşünebilirsiniz, ancak durum böyle değildir. Daha önce de belirttiğimiz gibi, çok fazla temizlik cildinizin daha fazla yağ üretmesine neden olabilir. Bu nedenle, günde iki kez temizlemeye sadık kalın ve sadece terledikten sonra ekstra bir temizlik ekleyin. Tek ihtiyacınız olan bu! Gün içerisinde yüzünüze dokunmak cazip gelse de, bunu yaparken kir, yağ ve bakterileri ellerinizden yüzünüze yayabilirsiniz. Temizlerken, nemlendirirken, güneş kremi uygularken veya makyaj yapmak dışında yüzünüze dokunmayı bırakın. Yüzünüze herhangi bir şey uygularken mutlaka elleriniz temiz olsun. Makyajınızı temizlemeden kesinlikle ama kesinlikle yatağa gitmeyin. Unutmayın ki düzenli cilt temizliği herkes için önemlidir, ancak yağlı cilde sahip kişiler için ayrı bir öneme sahiptir. Doğru cilt temizleme ürünlerini kullandığınız zaman, doğru tonikler ve doğru nemlendiriciler ile cilt bakımı rutininizi oluşturduğunuz zaman, cildinizin daha az parladığını göreceksiniz. Ayrıca yağlı ciltler daha çok sivilce sorunu görülen cilt tipleridir. Ve sivilce sorununun en hızlı çözümü doğru cilt bakımıdır.  
Işıltılı Görünüm için: Highlighter ve Kontür Ürünleri

Eve Blog

Işıltılı Görünüm için: Highlighter ve Kontür Ürünleri

Işıltılı Görünüm için: Highlighter ve Kontür Ürünleri Makyaj malzemeleri arasında oldukça popüler olan highlighter, aydınlatıcı olarak kullanılır. Burun, çene, dudak üstü ve kaş kemiğine kontür makyajıyla birlikte bu malzeme, cildin aydınlık ve parlak gözükmesi için sıklıkla tercih edilen ürünlerden biridir. Peki, aydınlatıcı çeşitleri nelerdir? Hangi bölgelere uygulanır? Hangi ürünler makyajda kontür yerine kullanılır? Yazımızda merak ettiğiniz soruları sizler için derledik. Highlighter ve Kontür Nedir? Kontür işlemi, yüz hatlarını belirginleştirmek için yapılan makyaj tekniklerinden biridir. Aydınlatıcı gibi ürünler de bu işlem sırasında uygulanır. Cildin aydınlık ve parlak bir görünüm kazanmasını sağlar. Yüz bölgesine uyguladığınız kontür işlemiyle istediğiniz bölgeleri belirginleştirebilir ya da küçük gösterebilirsiniz. Bunu yaparken yanaklarınız ve T bölgenizin aydınlık bir görünüm kazanması için aydınlatıcı ürünlerini tercih edebilirsiniz. Yüzü istediğiniz gibi şekillendirmek ve ışıltılı bir görünüm kazanmak için kontür ve highlighter ürünleri makyaj çantanızın vazgeçilmezidir. Cildinizin canlı ve taze görünmesi, ışığı yansıtarak cildinizi aydınlatması için bu işlemler oldukça pratiktir. Ciltte kontür amacıyla kullanılan aydınlatıcılar, stick, toz ve likit yapıdadır. Highlighter stick ürünler, uygulaması kolay olduğu için pratik bir makyaj yapmak istediğinizde tercihiniz olabilir. Cilt tipinize uygun bir ürünün yapısına göre makyajı, fırça ya da parmak yardımıyla yapabilirsiniz. Kusursuz Bir Görünüm İçin Highlighter ve Kontür Nereye Sürülür? Aydınlatıcıların temel olarak sürüldüğü 3 bölge vardır. Bunlar; şakak bölgesi, burun üstü ve elmacık kemikleridir. Ayrıca çene ortasına, göz pınarlarına kaşların ve dudakların üstüne aydınlık vermesi için de kullanılabilir. Yüzde ya da vücutta ön plana çıkarılması istenen bölgelere kontürle işlem yapıldıktan sonra highlighterla da parlaklık ve vurgu verilir. “Highlighter nasıl ve nereye sürülür?” diye merak edenler için bu ürünü vücutta şu şekillerde kullanarak görünüşünüzü değiştirebilirsiniz: - Omuz ve bacak bölgelerinde, köprücük kemiklerinin üstüne uygulayarak hatlarınızı belirgin hale gelebilir.- Burnunuzun ince ve kalkık bir görünüş kazanmasını istiyorsanız burun ve alın çizginize kontür yapabilirsiniz.- Elmacık kemiklerinizin üzerine sürerek öne çıkarabilir, yüzünüzü boyutlandırabilirsiniz.- Çeneniz küçük bir yapıdaysa highlighter ile kontür yaparak uzun görünmesini sağlayabilirsiniz. Aydınlatıcılar, göz çevresine ve kaş altlarına uygulandığında kaşlarınızı kalkık ve şekilli gösterir. Dudaklara uygulanması, daha estetik  bir görünüm oluşmasında etkili olabilir. Highlighter ve Kontür Nasıl Kullanılırsa Cilt Aydınlık Gözükür? “Cildim ışıl ışıl görünsün istiyorum” diyorsanız aydınlatıcılar pratik ve renkli bir makyaj malzemesidir. Peki, kontür ve aydınlatıcı nasıl kullanılır? Temel makyaj ve kontür işlemlerinden sonra parlaklık kazanmasını istediğiniz bölgelere uygulayabilirsiniz. Cildin olduğundan parlak görünmesi için şu şekilde makyaj yapabilirsiniz: - Yüzün aydınlık görünmesi için kontür işleminde koyu rengi elmacık kemiklerinin alt kısmına, açık rengi de elmacık kemiklerine uygulamalısınız.- Koyu renkli kontür ürününü çevresine yayarak elmacık kemiklerinizi ortaya çıkarın. Bu işlem yüzünüze vurgu kazandırır.- Kontürün uzun süre kalıcılığını koruyabilmesi için makyajın üstüne pudra geçin. Rahat ettiğiniz formdaki aydınlatıcı ürünü; elmacık kemiklerinin üst kısmına, burun ve dudağın arasına, burun kemiğinin üstüne uygulayın ve hafifçe dağıtın. Kaşınızın üst kısmına, kaş kemiğinize ve alın bölgenize kontür yaptıktan sonra aydınlatıcı uygulayabilirsiniz. Highlighter ve Kontür Ürünleri Nasıl Seçilir? Aydınlatıcı ve kontür ürünlerinde seçim yaparken kararsız kalabilirsiniz. Kontür için hangi ürün almanız gerektiğini düşünüyorsanız bilmeniz gereken ilk nokta cilt tipinize uygun olmasıdır. Yağlı, karma ya da kuru ciltlere göre farklı formlardaki modelleri tercih edebilirsiniz.Ten renginize uygun ürün seçimi dikkat edeceğiniz bir diğer husustur. Beyaz tenli olanlar, şampanya ve inci pembe tonlarında seçim yapabilir. Bronz ten yapısındaki bireylerde pembe ve şeftali tonları ışıltılı bir görünüm kazandırır. Peki, kontür yerine ne kullanılabilir? Makyajda Kontür Yerine Ne Kullanılabilir? İdeal yüz şekline ulaşmak için yapılan kontür işlemi, yüzde ışık ve gölge uyumunun sağlanmasıdır. Kontür işleminde; pudra, allık, stik fondöten ya da iki renkli kullanıma uygun olan “Essence Contouring Duo” kullanabilirsiniz. Ürünlerin mat olması, ışıltınızın dengeli gözükmesi için önemlidir. Bunlar yerine de koyu allık veya mat brozlaştırıcı tercih edebilirsiniz. 
Ciltteki Güzelliğin Sırrı: Maruderm Yüz Temizleme Yağı

Eve Blog

Ciltteki Güzelliğin Sırrı: Maruderm Yüz Temizleme Yağı

Ciltteki Güzelliğin Sırrı: Maruderm Yüz Temizleme Yağı Günlük cilt bakım rutinlerine sağlıklı bir dokunuş katmak istiyorsanız, Maruderm yüz temizleme yağı ideal ürünlerdendir. Yüz temizleme yağı cildinizi derinlemesine temizler ve sağlıklı görünüme kavuşmasını sağlar. Özellikle de sık sık makyaj yapıyorsanız ve cilt problemlerinin oluşmasını önlemek istiyorsanız bu ürünü rahatlıkla kullanabilirsiniz. Yağlı ciltler için özel olarak tasarlanan bu temizleyici etkili sebum kontrolü sağlar. Karma cilt tipleri de alın ve burun bölgesindeki yağlılığı ve diğer bölgelerdeki kuruluğu dengelemek için bu ürünü tercih edebilir. Maruderm yüz temizleme ürünleri gözeneklerin tıkanmasından kaynaklanan cilt problemlerini de çözer. Derinlemesine temizlik sunan bu ürün pürüzsüz cilt görünümüne kavuşmanız için idealdir. Bakımına dikkat edenler, “Maruderm yağ bazlı temizleyici hangi cilt tipine uygun?” sorusuna da yanıt arıyor. İçeriğimizde bilmek isteyeceğiniz her detayı ele aldık!  Maruderm Yağ Bazlı Temizleyici Hangi Cilt Tipine Uygun? Maruderm temizleme yağı makyaj kalıntılarının iyice temizlenmesi için özel olarak formüle edilir. Farklı cilt tipleri ile uyumlu bileşenler içermesi sayesinde karma tipli ciltlerde de kullanılır. Bu temizleyici yağın nemlendirici özelliği sayesinde cildiniz nemli kalır ve çevresel faktörlerin neden olduğu hasarlar da önlenmiş olur. Maruderm temizleme yağı cildin doğal nem dengesini korumaya yardımcı olarak yüzünüzün sağlığını korur. Etkili temizleme özellikleri ile tercih edebileceğimiz ürünler kullanım kolaylığıyla da müşterilerin beğenisini kazanır.  Maruderm yağ bazlı temizleyici cildinizi iki aşamalı temizleme yöntemiyle derinlemesine temizler. Bu ürün tüm cilt tipleri için uygundur. Maruderm temizleyici aynı zamanda makyajın çıkarılmasında da son derece etkilidir. Cilt yüzeyinde ve gözeneklerde biriken makyaj kalıntılarını ve kirleri, düzenli kullandığınızda etkili bir şekilde temizler. Böylece cildinizi canlanır ve genç görünmenizi sağlar. Ürünler özenle formüle edilen içeriklerle zenginleştirilmiştir. Maruderm ürünleri cilde zararlı olan SLES, SLS, gibi zararlı maddeleri de içermez. Maruderm temizleme yağı sağlıklı ve etkili olan içeriklerle cildinizi temizlemek ve bakım yapmak için ideal seçimdir. Şimdi, “Maruderm yağ bazlı temizleyici nasıl kullanılır?” sorusuna yanıt verebiliriz. Maruderm Yağ Bazlı Temizleyici Nasıl Kullanılır? Maruderm serum kullanımı da kolay olan ürünlerdendir. Bakım rutini oluştururken sabah kalktığınızda ve akşam yatarken olmak üzere günde iki kez kullanabilirsiniz. Cildinizi derinlemesine temizlemek ve günlük bakımı yapmak için parmak uçlarınızla masaj hareketleriyle uygulama yapabilirsiniz. Ardından bol su ile iyice durulayabilirsiniz.Akne sorunu yaşayanlar tarafından “Maruderm yağ bazlı temizleyici sivilce yapar mı?” sorusu da merak edilen konular arasında yer alıyor. İçeriğimizin devamından merak ettiklerinizi öğrenebilirsiniz. Maruderm Yağ Bazlı Temizleyici Sivilce Yapar mı? Maruderm ürünleri iyice temizlendiği sürece sivilce gibi cilt sorunları yaşamazsınız. Ürün doğru şekilde durulandığında yağ gözenekleri tıkamaz ve ciltte kalıntı bırakmaz. Bu nedenle Maruderm ürünlerinin sivilcelere neden olma olasılığı düşüktür. Ancak her cilt farklıdır ve ürünün etkileri cilt tipinize göre farklılık gösterebilir. Ürünlerin yağ bazlı olması sizde endişe oluşturabilir. Ancak bu ürünün yağ tabakası ek koruma sağlayarak gözeneklerdeki birikintileri almaya faydalıdır. İyi durulandığında yüzünüzde ekstra yağlanma olmaz. Bu ürünlerin düzenli kullanımı sayesinde yüzünüzde yağ sorunları da azalır. Maruderm Yüz Yıkama Jeli Yağ Bazlı mı? Maruderm jel ürünü yağ bazlıdır. Bu ürünler cildi derinlemesine temizler ve ciltte yağ kalıntısı bırakmaz. Bu sebeple hassas cilde sahipseniz cildinizi kir ve makyaj kalıntılarından temizlemek istediğinizde bu ürünü rahatlıkla tercih edebilirsiniz.Ürün, hassas formüle sahiptir ve bu sayede yağlı ciltler için de uygundur. Kullanıma bağlı olarak değişse de ürün kişinin cildinde ekstra yağ tabakası oluşturmaz. Jel içeriğinde bulunan bitki özleri ve proteinler sayesinde cildiniz sağlıklı bir görünüme kavuşur. Jel içerikler yağ bazlı olması sayesinde yüze aynı zamanda nem ve canlılık sağlayarak tazelik hissi verir. Ürün hassas ciltlere özel geliştirilmiş formüle sahip olduğundan tüm cilt tiplerine uygundur. Günlük cilt bakımını sağlayarak cildinizin canlı bir görünüme kavuşmasına yardımcı olur. 
Güzellik Sırrınız: Garnier Micellar Makyaj Temizleyici

Eve Blog

Güzellik Sırrınız: Garnier Micellar Makyaj Temizleyici

Güzellik Sırrınız: Garnier Micellar Makyaj Temizleyici Cilt bakımının ilk aşaması olan makyaj temizlemek, uzun vakit aldığında can sıkıcı olabilir. Sırf bu nedenle makyajını çıkarmadan uyuyanların ciltleri, durumdan pek memnun kalmayacaktır. Çift aşamalı temizlik yapmaya üşenip günlük veya yoğun makyajlarını çıkarmak isteyenler için artık bir seçenek var: Garnier çift fazlı micellar kusursuz makyaj temizleme suyu! Garnier micellar su, içinde barındırdığı yağlarla kolaylıkla makyajı temizlerken yüzünüzdeki nem dengesini korumaya destek olur. Uzun bir günün ardından vakit kaybetmeden cilt temizliği yapmak için üründen faydalanabilirsiniz. Yazımızda, sizlere ürünü nasıl kullanmanız gerektiğine dair öneriler vereceğiz.  Micellar Su Makyaj Temizler mi? Nasıl kullanacağınızı öğrenmeden önce “Micellar su makyaj temizler mi?” diye düşünüyor olabilirsiniz. Bu sorunun cevabı, evettir. Micellar sular, cildi makyajdan arındırması için geliştirilmiş bakım ürünleridir. Dolayısıyla içerisinde kullanılan maddeler gereği, makyajınızı temizler. Ancak bu noktada zorlanmadan ve yüzünüzü çekiştirmeden kullanabileceğiniz bir ürüne ihtiyaç vardır. Yüzünüzü çekiştirerek ve zorlanarak makyaj silmeniz uzun vadede yaşlanmayı hızlandırır. Cildinize nazik davranmanız ve onu nemlendirmeniz önemlidir. Nazik dokunuşlarla makyajınızı temizleyebilmeniz için güçlü formülle üretilmiş bir micellar kullanmalısınız. Bu aşamada imdadınıza koşan Garnier çift fazlı micellar kusursuz makyaj temizleme suyu ürününü kullanabilirsiniz. Bu micellar suyu, kullandıktan sonra cildinizi nemlendirmeniz iyi bir uygulamadır. Ancak bazen cilt bakımı yapmak istemeyebilirsiniz. Yorgun olduğunuz günlerde sadece Garnier micellar su ile yüzünüzü yıkamanız cildinizi temizlerken aynı zamanda nemlendirmenize olanak tanır. Garnier Çift Fazlı Micellar Kusursuz Makyaj Temizleme Suyu Nasıl Kullanılır? Yüzünüzü derinlemesine temizleyen ve makyajınızı rahatça çıkarabileceğiniz ürününüzü aldıktan sonra geriye kullanmak kalıyor. “Garnier çift fazlı micellar kusursuz makyaj temizleme suyu nasıl kullanılır?” diye düşünüyorsanız aşağıdaki adımları izleyin: -Micelları ellerinizle direkt yüzünüze uygulamanız doğru bir kullanım değildir. Bu nedenle silerken kullanacağınız yumuşak bir temizleme malzemesi tercih etmelisiniz. - Bu ürün, cildinize göre; makyaj temizleme pamuğu, havlusu, bezi, mendili olabilir. İşlemin bu kısmında cildinize en iyi geleni seçmelisiniz. Ancak sert bir madde cildinizde mikro çizikler yaratabilir. - Micelları seçtiğiniz ürüne dökmeden önce  çalkalamalısınız. Bu şekilde micellar su içindeki yağla karışır ve iyi bir sonuç verir. - Garnier micellar suyu seçtiğiniz beze döktükten sonra yoğun bir göz makyajınız varsa biraz bastırarak bekletin. Bu sırada micellar kirpiklerinize kadar nüfuz eder ve kolayca makyajınızı çıkarmanıza olanak tanır. Ancak gözünüzün içine kaçırmamaya dikkat etmelisiniz. - Gözlerinizdeki makyajı çıkardıktan sonra bezin temiz tarafı veya yenisiyle cildinizi arındırın. Yüzünüzün geri kalanını da tamamladıktan 3-4 dakika içerisinde cildinizi temizleyebilirsiniz. Tüm bu aşamaları dikkatlice uyguladıktan sonra çoğu makyaj kullanıcısının aklında bir soru belirir: Micellar sudan sonra yüz yıkanır mı? Evet, micellar sudan sonra yüzünüzü mutlaka yıkamalısınız. Her ne kadar Garnier micellar su, cildi nemlendiren bir yapıya sahip olsa da yüzünüzü bol suyla arındırmanız gerekir. Çünkü ürün nemlendirici bir krem değildir. Uzun vadede micellar suyla temizlediğiniz yüzünüzü yıkamamanız ciddi problemlere yol açabilir. Çünkü ürünün içindeki temizleyici kimyasallar, yüzünüzün emmesi gereken bir yapıda değildir. Bol suyla yüzünüzü tamamen arındırdıktan sonra da ürünün içindeki yağ, nemini vermiş olur. Kullanımı oldukça pratik olan ürün sayesinde çift aşamalı temizlikten alacağınız verimi elde edebilirsiniz. Ürünün kısa bir seyahate çıkacağınız zaman hazırladığınız küçük makyaj çantasına sığabilecek bir boyutu da vardır. Garnier micellar su alıp cilt bakım rutininize dahil etmek istediğinizde normal ve seyahat boylarına Eve Shop’tan ulaşabilirsiniz.
Su Gibi Hafif: Neutrogena Hydro Boost Water Gel ile Tanışın

Eve Blog

Su Gibi Hafif: Neutrogena Hydro Boost Water Gel ile Tanışın

Su Gibi Hafif: Neutrogena Hydro Boost Water Gel ile Tanışın Nem kaybı, zaman, günün yorgunluğu ve şehrin kirliliği yüzünüzde kalıcı izler bırakmasın! Daha genç, canlı ve aydınlık bir görünüm için kalıcı etkiler sağlayan su gibi hafif Neutrogena Hydro Boost Water Gel ile tanışın! Bu ürün, hyaluronik asit içeriği sayesinde nemi cildinize hapsederek daha aydınlık bir görünüme kavuşmanızı sağlar. Neutrogena Hydro Boost Water Gel krem, Hydro Boost sayesinde etkili bir nemlendiricidir. Ağırlığının 1000 katına kadar suyu hapsetme özelliğine sahip hyaluronik asit, bu teknolojiyle şimdi çok daha ulaşılabilir durumdadır. Nemlendirici özelliğine ek canlandırıcı water gel dokusuyla cildinizde ağırlık ve yağlılık hissi bırakmadan emilir. Matrix teknolojisiyle güçlendirilen formülle nemi cildinizin epidermis tabakasında hapsedebilirsiniz. Neutrogena Hydro Boost Water Gel Ne İşe Yarar? Vücudunuzun koruyucu bariyeri olan cildiniz, nem ve sağlıklı yağlar gibi iyi bileşenleri içerde kir ve bakteri gibi kötü olanları ise dışarıda tutar. Ancak zamanla cilt bariyeri zayıflayabilir. Yaş almak, hava kirliliği, yeterli su tüketmemek, yanlış ürün kullanımı, cilt bariyerini zayıflatan nedenlerdendir. Bariyerin zayıflamasıyla birlikte cildiniz sahip olduğu değerli yağları ve nemi kaybedecektir. Bu da cildinizin dolgun ve aydınlık görünmesini engelleyecektir. Cildinizin yeniden güç kazanması veya var olan gücünü korumasını istiyorsanız kaliteli bir nemlendirici kullanarak onu şımartmanız gerekir. Klasik nemlendiriciler nemin cilde nüfuz etmesini sağlamayacağı için onarma işlemini gerçekleştiremezler. Burada “Neutrogena Hydro Boost Water Gel ne işe yarar?” sorusunun cevabıyla karşılaşırsınız. Hyaluronik asitle güçlendirilen nemlendirici, cilt bariyerinizi dış etkilerden koruduğu gibi içeriden onarılmasına da yardımcı olur. Klasik nemlendiriciler gibi dışarıdan içeriye değil, içeriden dışarıya nem akışını sağlayan Hydro Boots serisini nemlendiricinizle deneyip Neutrogena Hydro Boost serum ile destekleyebilirsiniz. Neutrogena Hydro Boost Water Gel Nasıl Kullanılır? Cildinizin ihtiyaç duyacağı nemi sunan hyalüronik asit içerikli nemlendiriciyi kullanmadan “Neutrogena Hydro Boost hangi cilt tipi için?” sorusunu merak edebilirsiniz. Her cilt tipi için uygun olan ürün, ayrıca her yaş aralığına uyum sağlayacak biçimde üretilmiştir. Özellikle yaşlanma belirtileri başlamadan önce kadınların kullanması önerilmektedir. Bununla birlikte nem ihtiyacı duyan her cilt tipi için uygundur. Uygulamanın tam koruma sağlayabilmesi için kullanım önerilerini takip etmeniz gerekir. Ürünü kullanırken şu adımları takip edebilirsiniz: - Cildinizi makyaj ve kir artıklarından tamamen temizlediğinizden emin olun. Bunun için ılık suyla yıkadığınız cildinize hafif bir temizleyici tonik uygulayabilirsiniz.- Yeterli miktardaki nemlendiriciyi parmaklarınıza alarak cildinize uygulayın.- Uygulama dairesel ve yumuşak hareketlerle olmalı.- Dilerseniz yaşlanma belirtilerini engellemek için aşağıdan yukarı hareketlerle de ürünü cildinize yedirebilirsiniz.- Kullandığınız nemlendirici miktarı, kuruluk bırakacak kadar az ne de ıslak bir görünüm verecek kadar fazla olmalı.- Bu aşamada Neutrogena Hydro Boost Göz Kremi de kullanabilirsiniz.- Daha etkili bir deneyim için ürününüzü düzenli bir şekilde kullanmaya devam etmeniz gerekir. Nemlendiriciyi, makyaj bazı olarak kullanabileceğiniz gibi gece veya gündüz dilediğiniz saatte uygulayabilirsiniz. Ürünü ihtiyacınıza göre günde bir veya iki kez kullanabilirsiniz. Hydro Boots serisinin cildin 24 saat boyunca nemli kalmasını sağladığı klinik olarak kanıtlanmıştır. Ayrıca 1 haftalık deneyimin sonunda kadınların %86'sı cildinin daha pürüzsüz olduğunu, 4 haftalık deneyimin sonunda ise %91'i cildinin daha yumuşak olduğunu bildirmiştir. Neutrogena Hydro Boost Kaç Yaş İçin Uygundur? “Neutrogena Hydro Boost kaç yaş için?” sorusunu sorduğunuzda nemin her yaş grubu için gerekli olduğunu söyleyebiliriz. Gün boyu ihtiyaç duyacağınız nem, Neutrogena Hydro Boost Water Gel ile parmaklarınızın ucunda! Siz de ürünü kullanarak cildinizin nem dengesini koruyabilirsiniz. 
Güneş Sonrası Bakım: Lekelere ve Yaşlanmaya Karşı

Eve Blog

Güneş Sonrası Bakım: Lekelere ve Yaşlanmaya Karşı

Güneşin ışıltısı, sıcaklığı ve D vitamini kaynağı olması birçok kişi için keyif vericidir. Özellikle deniz ve kum ile birleşince, adeta bahar ve kış aylarının yorgunluğunu atmak için herkesin hayalini süsleyen bir üçleme oluşturur. 
Yazın Işıltısında 10 Adımda Mükemmel Makyaj

Eve Blog

Yazın Işıltısında 10 Adımda Mükemmel Makyaj

Her yaz trendler değişse de doğal ve ışıl ışıl makyaj modası hiç geçmiyor! Bu yıl da makyaj malzemeleri, birbirinden güzel tonlarla tasarlandı. Pırıltılı göz farları, Lip Gloss, renkli eyeliner ve güneşte yanmış gibi gösteren allıklar, bu yılın en sevilen ürünleri. İşte, bu ürünlerle 10 adımda mükemmel makyaj yapmanız için öneriler!!
Hyalüronik Asit Nedir?

Eve Blog

Hyalüronik Asit Nedir?

Hyalüronik Asit Nedir? Cilt bakımı ve saç ürünleri söz konusu olduğunda adını sık sık duyduğumuz hyalüronik asit birçok faydası sayesinde bakım sektöründe en çok tercih edilen ürünlerin yapı taşı olarak karşımıza çıkıyor. hyalüronik asit yapısında asit şeker ve protein bulunduran, insan biyolojisi söz konusu olduğunda gerekli ve yararlı sayılan bir moleküldür. Su tutma özelliği sayesinde insan vücudunda kaslarda, kemiklerde ve ciltte doğal olarak bulunan bu molekül, gıda takviyesi olarak da ya da cildiniz üzerinde etki edebilecek bir takviye olarak dışarıdan alınabilir. Özellikle eklem ve cilt konusundaki tedavilerde sıklıkla kullanılan hyalüronik asit, kozmetik sektöründe de cilt ve saç bakımında sıklıkla kullanılan içerikler arasında yer alır. Hyalüronik asit adını cam anlamına gelen hyalos isminden alarak türemiştir. Yapı olarak içerisinde çok fazla su bulundurabilen bu molekül, görünüşü sebebi ile bu ismi almıştır. İnsan vücudu içerisinde doğal olarak bulunan hyalüronik asit, kendi yapısına ek olarak neredeyse 1000 kat daha fazla su tutabilir. Bu sayede kas ve kemiklerdeki hareket sisteminde bir esneklik sağlayarak, buradaki yapıların hareketini kolaylaştırır. Vücutta bulunan en büyük ve bütüncül yapılardan birisi olan cilt hyalüronik asit bakımından zengin olmak zorundadır. hyalüronik asit cilt üzerindeki nem dengesinde büyük bir rol oynar. Bu molekülün cilt üzerinde azalması cildinizin kurumasına ve tahriş olmasına neden olabilir. Cildiniz üzerinde yeterli nem olmaması ve kuruluk gözlemlenmesi çeşitli cilt hastalıklarına ve cildinizde istediğiniz görünümü yakalayamamanıza da neden olabilir. Özellikle yoğun makyaj malzemesi uygulamaları, yanlış cilt bakım ürünlerin tercih edilmesi gibi durumlar zamanla cildinizde hyalüronik asit miktarının azalmasına ve cildinizde istenmeyen durumların oluşmasına neden olabilir. Bu durumda hyalüronik asit içeren cilt bakım ürünlerini kullanarak cildinize takviye ile ihtiyacı olan desteği sağlayabilir ve cildinizin çok daha iyi bir şekilde görünmesini sağlayabilirsiniz.  Hyalüronik Asit Çeşitleri  Hyalüronik asit moleküler düzlemde iki farklı görünüme sahiptir. Bunlardan ilki mikro moleküler hyalüronik asit olarak adlandırılan molekül çeşididir. Mikro hyalüronik asit cildin deri altındaki tabakasına kadar nüfuz ederek etkili ve nitelikli bir yenilenme sürecine imkan sağlar. Derinin içten nemlenmesine yardımcı olabilecek olan bu molekül aynı zamanda deriyi doğal olarak hyalüronik asit üretmeye teşvik edebilir ve cildiniz üzerinde doğal bir iyileşme etkisi oluşturur. Diğer bir çeşidi ise makro moleküler hyalüronik asit olarak adlandırılan bu moleküller genellikle cilt altına inemez. Deriniz ve cilt bariyeriniz üzerinden onarım sağlamak istediğiniz noktalarda sizlere yardımcı olabilecek olan bu molekül, diğer türüne göre daha büyük parçalardan oluşur. Ancak bu yapısı sayesinde deri üzerinde iyileşmelere neden olarak cildin daha esnek ve canlı bir görünüm kazanmasına yardımcı olur.  Hyalüronik asitin söz konusu olan bu iki türü de cilt bakım ürünlerinde tercih edilebilir. Deri ve cildinizde oluşan bazı kuruluklar genel olarak cilt tipiniz ve tüm yüz deriniz ile ilgili olabilir. Yüzünüzün yapısı tamamen değişebileceği gibi bölgesel olarak da kuruyarak cildinizde hoşlanmayacağınız sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu durumda ihtiyacınıza göre cilt bakım ürünlerini tercih ederken mikro moleküler hyalüronik asit ya da makro moleküler hyalüronik asit olmak üzere cildinizin ihtiyacına yönelik olarak tercih edebilirsiniz. Cilt bakım ürünlerinin içeriklerindeki bu ayrımları bilmek, cilt bakımınızdan dilediğiniz gibi bir sonuç alabilmenizde son derece büyük önem taşır.  Hyalüronik Asit Ne İşe Yarar? İnsan vücudunun çok büyük bir kısmı sudan oluşur. Bedeninizdeki su dengesi organlarınızın çalışmasından cildinizin esnekliğine kadar pek çok alanda işlevsellik sağlar. hyalüronik asit içerisinde yer alan yüksek miktarda su sayesinde cildinizin ihtiyacı olan nemi ve su dengesini sağlayarak vücudunuzda pek çok alanda etkinlik gösterir. Başlıca etkiler ise şu şekilde sıralanabilir; Cildinizin ışıltılı görünmesini ve nem dengesi ile cildinizde taze ve güzel bir görünüm olmasına yardımcıdır.Cildinize sağladığı nem sayesinde cildiniz üzerinde esnek bir yapı sağlar. Bu sayede yaşlanma kırışıklıkları gibi erken kırışıklık sorunları ile baş edebilir. Eklem ve kaslar üzerinde sağladığı esneklik ile bu alanlarda rahat hareket edebilmeyi ve bu rahat hareket edebilme durumunu sürdürebilmeyi sağlar. Hyalüronik asit yaraları iyileştirebilme gücüne sahiptir.Vücutta doğal olarak göz yapısı içerisinde bulunan bu molekül, gerekli durumlarda göze dışarıdan takviye ilaçlar aracılığı ile damlatılarak göz sağlığı konusunda da destek sağlar.  Hyalüronik Asit Serum Nedir? Cilt bakım ürünleri söz konusu olduğunda kremler ve serumlar en çok tercih edilen ürünler arasında yer alır. Özellikle nemlendirici ve onarıcı etkiye sahip ürünlerde çoğunlukla tercih edilebilen serumlar, söz konusu cilt üzerinde olumlu pek çok etkiye sahip olan hyalüronik asit olduğunda da serumlarda sıklıkla tercih edilen içerikler arasında yer alıyor. Eveshop ’un geniş ürün skalası içerisinde yer alan hyalüronik asit içerikli serumlar, özellikle cildi üzerinde yoğun bir nem etkisi almak isteyen kullanıcılar tarafından tercih ediliyor. Serumların içerisinde yer alan yoğun hyalüronik asit, meyan kökü ve pirinç özü gibi cildinizi hem beslemeye hem de daha ışıltılı ve güzel bir görünüm kazandırmaya yardımcı olan içerikleri sayesinde bu ürünler sıklıkla tercih ediliyor. Hyalüronik asit içerikli cilt bakım ürünleri cildin kaybettiği nemini geri kazanmasını ya da mevcut nemini korumasını sağlayacak farklı etkilerde ve içeriklerde kullanıcılara sunuluyor. Zamanla cildiniz üzerinde kırışıklık öncesi oluşan ince çizgiler, göz çevresindeki kaz ayağı çizgileri ve özellikle alın bölgenizdeki çizgiler belirginleşmeye başlayabilir. Bu dönemlerin başlangıcında kullanmaya başlayacağınız cilt bakım ürünleri sayesinde cildinizi koruyarak, kırışıklık oluşumlarını yavaşlatabilir ve cildinizin çok daha sağlıklı bir şekilde görünmesini sağlayabilirsiniz. Hyalüronik Asit Alırken Nelere Dikkat Edilmeli? Hyalüronik asit her ne kadar isminde asit bulunsa da aslında insan bedeninde kendiliğinden de bulunan bir moleküldür. Bu nedenle diğer asitler ve cilt bakım ürünleri gibi kullanımında cildinizi tahriş edebilecek ya da cildiniz üzerinde hasar bırakabilecek bir etkiye sahip değildir. Cildinizin nem dengesinin bozulduğunu ya da cildinizin kurumaya başladığını düşünüyorsanız Eveshop üzerinden sizlere sunulan farklı markaların hyalüronik asit ürün seçeneklerini değerlendirebilirsiniz.  Hyalüronik asit kullanımında cildiniz üzerinde dilediğiniz etkiyi alabilmek için düzenli kullanıma özen göstermelisiniz. Eğer cildiniz kurumaya başladıysa, cildinize kendi kendine hyalüronik asit üretemiyor olabilir. Bu nedenle düzenli kullanım ile cildinize ihtiyacı olan nemi vermeniz, zaman içerisinde cildiniz üzerinde sağlıklı bir etki alabilmeniz ve cildinizin kendini sağlıklı bir şekilde toparlayabilmesi açısından oldukça önemlidir.
Doğru Şampuanı Seçmenin 5 Tüyosu

Eve Blog

Doğru Şampuanı Seçmenin 5 Tüyosu

Doğru Şampuanı Seçmenin 5 Tüyosu Güzelliğin en önemli ayrıntılarından biri de şüphesiz ki saçlardır. Saçlara iyi bakmanın yolu da doğru seçilmiş bir şampuandır. Şampuanı doğru seçmek demek, saç tipinize uygun olanı seçmek demektir. Herkesin saç yapısı bir olmayacağı için saç bakımında şampuan seçimi oldukça önemli bir konudur. Saçınızın özelliği nedir, size uygun doğru şampuan seçimini nasıl yapabilirsiniz? Bu soruların cevabını yazının içinde okuyabileceksiniz. Şampuan seçimi bazıları için çok kolaydır, çünkü buna çok da dikkat etmezler. Saç özelliklerini belirlemeden sadece kısa vadede işlerini görecek şampuanları seçerler. Aslında bu durum oldukça yanlış bir seçimdir. Şampuan seçimi basit bir durummuş gibi görünse de saç özelliklerine göre farklılık göstermektedir. Bazılarının saçları kuru, bazılarının yağlıdır; bazılarının saçları ince telli iken bazılarının kalın tellidir. Hal böyle olunca şampuan da bu özelliklere göre değişik olacaktır. Saçlarınızın doğru bir şekilde onarılmasını, korunmasını istiyorsanız, saç dökülmesi gibi bir probleminiz var ve bunu halletmek istiyorsanız öncelikle saçınızın nasıl olduğunu belirleyin. Bunu belirledikten sonra doğru sampuanı seçmek çok da zor olmayacaktır. Üstelik sonuca daha kolay ulaşacağınız için pozitif olarak sizi etkileyecektir. 1. Saç Tipinizi Belirleyin Saç dökülmesi, kepeklenme, hacimsiz görüntü; yağlı saçlar, kuru saçlar... Saçlarla ilgili bu farklılıklar çoğaltılabilir. Her bir farklılığın çözümü var. Bu çözüme ulaşabilmek öncelikle saç tipinizi belirlemekten geçer. Çünkü yağlı saçlar için hazırlanmış bir şampuan kuru saçlar için çare olmayacaktır. Ya da saçlarınızda dökülme problemi varsa kepeklenme sorunu için alacağınız şampuan size fayda sağlamayabilir. Bu sebeple ilk olarak yapmanız gereken şey, saçınızın size ne söylediğini duymaktır. Saç tipinizi belirlediniz; şimdi sıra bu saç tipine göre seçmeniz gereken şampuanı almaktır. Önce şunu söylemekte de fayda var: Şayet evinizde sizden başka biri yaşıyorsa ortak şampuan kullanımına dikkat edin. Çünkü kullanılan şampuan, sizin saç tipinize uygun olmayabilir. Hele ki saç sorunları yaşıyorsanız bu sorun uzun vadede devam edebilir, çözüme kavuşturmak zor olabilir. Bu yüzden şampuan seçerken bireysel davranmanız daha doğru bir hareket olacaktır. 2. Şampuanın İçeriğine Dikkat Edin Saç tipinizi belirlediniz ve şimdi sıra şampuan almakta! Eğer saç tipinize göre ve özelliğine göre şampuan seçtiğinizi düşünüyorsanız artık şampuanın içeriğine de bakabilirsiniz. Şayet saçlarınız çok hassas ise, en ufak bir kimyasaldan zarar görüyor ise içinde petrol türevi, paraben bulunan şampuanlardan uzak durmanız size tavsiyemizdir. Böyle bir durumda doğal, bitkisel içerikli ürünleri kullanarak saçlarınızı koruyabilir, onarabilirsiniz. Bu seçimi uzun süre devam ettirirseniz saçlarınızın canlılığını, sağlığını da koruyabilirsiniz. Bitki özlü şampuanların içinde bulunan vitaminler ile saçlarınız beslenir, onarılır. Saçlarımız, dış görüntümüzün en önemli ayrıntılarından biridir. Onlara ne kadar iyi bakarsak kendimizi o kadar iyi hissederiz. Uçları kırılmış, mat bir görüntüye sahip saçlara kimse sahip olmak istemez. Saçlarınızın parlak olması, hacimle dalgalanması her zaman hoşumuza gider. Bu görüntüyü elde etmenin kolay yolu, saçınız için doğru şampuanı seçmenizdir. Bitkisel yağlar açısından zengin içerikli şampuanları tercih ederek saçlarınızı hem besleyebilir hem de istediğiniz sağlıklı görüntüye kavuşturabilirsiniz. Dermokil Doğal Argan Özlü Şampuan içerisinde bulunan argan yağı özü saçlarınızı canlandıracak, aynı zamanda ipeksi bir yumuşaklık kazandıracaktır. Saç diplerinize yapacağı bakım ile birlikte saç kökleriniz güçlenecek, böylelikle dökülme sorunu yaşamayacaksınızdır. Bu tip içinde bitkisel yağ bulunan şampuanlarla saçlarınızın nem dengesini de sağlayabilirsiniz. Nem dengesini koruduğunuz saçlarınız mat bir görüntüye bürünmeyecek, haliyle kepek oluşmasını da engelleyecektir. Tabii bitkisel içerikli şampuanların en güzel yanı da verdiği kokudur. Farklı yağlardan elde edilmiş bir şampuan, hacim ve parlaklık sağlarken saçlarınızın mis gibi kokmasına da yardım edecektir. 3. Kalın ve İnce Telli Saçlar İçin Şampuan Seçimi Her saç tipinin beklentilerinin farklı olduğunu söylemiştik. Kalın telli ve gür saçlar için de ayrı bir şampuan vardır. Bu tip bir saçınız varsa sizler için doğru şampuan, nemlendirme ve yumuşatma özelliği olan şampuanlar olacaktır. Gliserinli, pantenol ve shea yağı gibi nemlendirici içeren şampuanlar, kalın telli ve gür saçların en büyük kurtarıcıları arasında yer alır. Urban Care Curl Hibiscus Water&Shea Butter Şampuan saçlarınıza istediğiniz bakımı yapar. İçinde bulunan shea yağı ile saçlarınızın nem dengesini yerine getirir, derinlemesine temizler ve saçlarınızın ağırlaşmadan, doğal bir görüntü kazanmasına yardım eder. Düzenli kullanım ile birlikte saç deriniz de besleneceği için kepeklenme gibi bir sorunla da karşılaşma ihtimaliniz ortadan kalkacaktır. İnce telli saçlar ise kırılmaya çok daha müsait, oldukça hassas bir saç tipidir. Ayrıca görüntü olacak da genelde daha sönük haldedirler. Eğer saçlarınız ince telli ise doğru şampuan, içinde sodyum klorür ve polietilen glikol olmayan şampuanlardır. Bu kimyasallar saçlarınızın çok daha çabuk kurumasına ve haliyle daha kırılgan olmasına sebep olur. İnce telli saçlarınıza en doğru şampuan, hacim katacak şampuandır. Elidor Günboyu Hacimli Saçlar şampuanı gün içinde saçlarınız neye maruz kalırsa kalsın hacmini yitirmez, dolgun bir görüntüye sahip olur. Saçlarınız her an yeni yıkanmış gibi temiz ve parlak görünerek sizi gün içinde daha da mutlu eder. 4. Kuru ve Hasar Görmüş Saçlar İçin Şampuan Seçimi Çoğu kadın daha bakımlı görünmek için ya da saç şeklinin var olan halinden memnun olmadığı/değişiklik yapmak için ısı ile saçlarını şekillendirir. Bu ısı ile şekillendirme aletleri saçları hiçbir şeyin veremeyeceği kadar çok zarar verir. Saçlar kırılır, rengini kaybeder, solgun ve sönük bir görüntünün meydana çıkmasına neden olur. Eğer böyle bir saç tipine sahipseniz içinde keratin bulunan şampuanlar sizin doğru şampuanınız olacaktır. Keratin, saçınızı besleyen bir maddedir. Dove Yoğun Onarıcı şampuan, keratin onarım teknolojisi ile hazırlanmış bir şampuandır. Yıpranan saçlarınızı onarır, düzenli kullanımda koruyucu bir kalkan görevini de üstlenir. Saçınız için gerekli olan nemi de sağlayan keratin maddesi, daha parlak, canlı bir görünüm kazanmanıza yardım eder. 5. Boyalı Saçlar İçin Şampuan Seçimi Kadınların kendini iyi hissetme yöntemlerinden biri de saçlarını boyamalarıdır. Ama gelin görün ki saç boyama, saça zarar veren işlemlerden biridir. Hem saçın sağlığını korumak hem de boyanın rengini korumak için içinde vitamin bulunduran şampuanları seçmeniz doğru bir tercih olacaktır. Elidor Renk Koruyucu şampuan saç renginin hızlıca akıp gitmesini istemeyenlerin yardımcı şampuanıdır. Özel Color Shield teknolojisi ile oluşturulan formülüyle saçlarınızı temizlerken boyalı saçlarınızı da korur, parıl parıl görünen bir saç yakalamanza yardım eder. Son olarak şunu da söylemekte fayda var. Saçlarınızda, yukarıda saydığımız durumlardan herhangi biri yoksa saçlarınız “normal” olarak adlandırılır. Eğer saç derinizdeki sebum miktarı normal bir seviyede ise, saçlarınız normal kategorisine girer. Bu saçlar için ise derinin yağ ve nem dengesini korumaya devam etmelisiniz. Herhangi bir şampuanda nemlendirici bir etki varsa bu, saçlarınız için yeterlidir. Şayet bu tip bir şampuanla yıkadınız ve 24 saat içinde saçlarınız yağlanmıyorsa normal saçlara özgü olan şampuanlar, sizin için doğru şampuandır.
L'oreal Paris Revitalift Clinical Yüz Güneş Kremi Mucizesi

Eve Blog

L'oreal Paris Revitalift Clinical Yüz Güneş Kremi Mucizesi

L'oreal Paris Revitalift Clinical Yüz Güneş Kremi Mucizesi  Yaz geldiğine göre artık cildimizi güneşten korumaya ekstra dikkat etmeliyiz. Elbette en etkili yol, güneş kremi kullanmak. Ancak doğru kremleri seçmediğinizde, istemediğiniz sonuçlarla karşılaşabilirsiniz. Bu içeriğimizde, fikir edinmeniz için Loreal Paris güneş kremi serisinden Revitalift Güneş Kremi’ni inceliyoruz. Bildiğiniz gibi güneşin hem fizyolojik hem de psikolojik olarak birçok yararı vardır. Ancak zararlı olduğu da bilinen bir gerçektir. Özellikle ciltteki yaşlanma belirtilerinin %80’inin, güneş ışınlarından kaynaklandığı belirtiliyor. Bu nedenle cildimizi, zararlı ışınlardan korumak oldukça önemli. Loreal Paris Revitalift güneş kremi ise birçok kadının favori kremlerinden biri. Gelin, bilmeniz gereken tüm detaylara birlikte bakalım.  Loreal Revitalift Hangi Yaş Aralığı İçin Uygun? Loreal Revitalift güneş kremi, yaşlanma karşıtı etkiye sahiptir. Düzenli kullanımlarda, cildin yenilenmesini ve renk eşitsizliklerinin onarılmasını sağlar. Özellikle yaştan kaynaklı kırışıklıklar için de kullanılır. Güneşin zararlı ultraviyole ışınlarından ve yaşlanma belirtilerinden koruyan bu mucizevi krem, genellikle 40 yaş üzeri kadınlara tavsiye ediliyor. Peki, Loreal Revitalift güneş kremi ne işe yarar? Merak ediyorsanız yazımızı okumaya devam edebilirsiniz. Loreal Revitalift Krem Ne İşe Yarar? Loreal Paris güneş kremi, 50+ faktör güneş koruma özelliğine sahiptir. Erken yaşlanmaya karşı güneşin zararlı ışınlarından korunmak için geliştirilmiş geniş spektrumlu bir kremdir. Aşağıdaki özelliklerinden dolayı cildini yaşlanmaktan ve güneşten korumak isteyen kişilerin ilk tercihidir. ·         UVA filtreleriyle cildin güneşten korunmasına olanak tanır.·         Antioksidan C vitamini sayesinde cildin erken yaşlanmasının önüne geçer.·         Cildin doğal ışıltısını korur ve görünümü daha güzel hale getirir.·         İçerisinde bulunan E vitamini, antioksidan etkisini arttırır.·         İçeriğinde bulunan bileşenler, cildin nemlenmesini sağlar.·         Suya dayanıklı olduğundan plajda rahat şekilde kullanmak mümkündür.·         Düzenli kullanım sayesinde ciltteki renk eşitsizliğini giderir. Yukarıdaki özelliklerinden dolayı “Loreal güneş kremi hangi cilt tipine uygun?” sorusu çok merak ediliyor. Her cilt tipine uyum gösteren bu kremi, kuru veya yağlı cilt fark etmeksizin güvenle kullanabilirsiniz. Loreal Revitalift Güneş Kremi Nasıl Kullanılır? Eşsiz özelliklere sahip Revitalift güneş kremini cilde uygulamak çok basit! Sürmeye başlamadan önce Loreal Paris güneş kremi çalkalanmalıdır. Sonrasında parmak uçlarına sıkabilir, yüzünüze sürerken yumuşak hareketlerle kremi eşit miktarda dağıtabilirsiniz. Revitalift güneş kremini göz çevrenize sürmeniz mümkündür. Çünkü yumuşak bir içeriğe sahiptir ve bu nedenle hassas bölgeler için kullanıma uygundur. Genellikle Loreal Paris güneş kremi kullanımı için sabah erken saatler öneriliyor. Evden çıkmadan 20 dakika önce kremi sürebilirsiniz. Tabii ki ara sıra tazelemeyi unutmamalısınız. Böylece gün boyunca cildinizi hem yaşlanmaktan hem de güneşin zararlı etkilerinden koruyabilirsiniz. Ayrıca içeriğinde bulunan C ve E vitamini sayesinde cildiniz için gereken günlük bakımı yapabilirsiniz. Güneş Kreminin Önemi Loreal Paris güneş kremi kullanmak, birçok açıdan cildinize fayda sağlıyor. Peki, neden güneş kremi kullanmalıyız? Bu sorunun cevabı için aşağıdaki listeye bakabilirsiniz:·        Güneş ışınlarının dik geldiği yaz mevsiminde, UVA ve UVB gibi zararlı ışınlar, cilde büyük ölçüde zarar verir. Cilt kanseri gibi sağlık sorunlarını tetikleyebildiği için güneş kremi kullanarak riski en aza indirmek mümkündür ·         UVA ve UVB ışınları, cildin önemli protein bileşenlerine zarar verir. Bu durum yaşlanmaya etki eder ve güneş kremiyle cildin protein seviyesi dengelenir.·         Uzun süre boyunca güneşe maruz kalmak, cildin yanmasına neden olur.·         Düzenli kullanımlarda ciltte oluşan lekelerin ortadan kaybolmasını sağlar. Kısacası, sağlıklı ve güzel görünümlü bir cilt için özellikle yaz mevsiminde Loreal Paris güneş kremi kullanmanızı tavsiye ediyoruz. Böylece cildiniz parlayacak ve günleriniz güneş yanıkları yüzünden mahvolmayacak!
Cilt Bakım Rutininin Vazgeçilmezi: Tonik Kullanmanın Önemi

Eve Blog

Cilt Bakım Rutininin Vazgeçilmezi: Tonik Kullanmanın Önemi

Cilt Bakım Rutininin Vazgeçilmezi: Tonik Kullanmanın Önemi Cilt temizliğinin ilk basamaklarından olan yüz toniği kullanımı bakım rutini için önemli bir adımdır. Sağlıklı bir görünüme sahip olmak isteyen herkes için cilt bakımı, gerekli olan uygulamalar bütünüdür. Cildimiz, bedenimizde dış etkenlere en çok maruz kalan bölgelerden biridir. Bu sebeple; sağlığını, nemini ve doğallığını korumak için önem göstermemiz gerekir. Temiz tutulan, kirden ve yağdan arınan cilt, doğal ve parlak bir görünüme kavuşur. Temizlerken kaybettiğimiz nemi, cilt yapımızla uyumlu nemlendiricilerle geri kazanabiliriz. Böylece cilt sağlığını koruyabiliriz. Tonik Kullanmanın 5 Etkileyici Faydası “Tonik ne işe yarar?” sorusu cilt bakım düzeni sağlamak isteyen ve ilk kez ürünü kullanacak herkesin aklını kurcalar. Tonik hakkında ayrıntılı pek çok bilgiyi bulacağınız yazımıza başlamadan önce toniklerin işlevinin ne olduğundan  bahsedelim. Tonikler; temiz cilde uygulanan, yağı, kiri derinlemesine temizleyen ve pH dengesini koruyan bakım ürünleridir. Eğer ton farkına sahip lekeli bir cildiniz varsa bunların düzelmesine yarar. Düzenli temizlik ve tonik kullanımı sonrası aşağıdaki faydaları görebilirsiniz: - Gözenekleriniz küçülür, siyah nokta ve sivilce oluşumu azalır.- Kullandığınız cilt bakım ürünlerinin etkisinin artar.- Cildiniz daha fazla nemlenir.- Sağlıklı bir cilt görüntüsüne kavuşursunuz.- Renk eşitsizliği azalır. Tonikler, gün içinde maruz kaldığınız kirli havanın, makyaj kalıntılarının derinlemesine temizlenip arınmasına yardımcı olur. Tonik Nasıl Kullanılır? Kullandığınız toniklerden en yüksek verimi almak için “Tonik nasıl kullanılır?” sorusuna en doğru cevabı bulmalı ve uygulamalısınız. Öncelikle yüzünüzü cildinizle uyumlu bir ürün veya saf su kullanarak temizleyin. Ardından yeteri kadar toniği pamuğa damlatın ve yüzünüzün her yerine uygulayın. Cildiniz, bu aşamadan sonra biraz kuruyacağı için yüz toniği sonrası cildinizle uyumlu bir nemlendirici uygulayın. Pamuk kullanmayı tercih etmiyorsanız parmaklarınızla doğrudan uygulayabilirsiniz. Cildiniz tam emmeden nemlendiriciyi sürmeyin. Bir süre toniğin etki etmesini bekleyin. Eğer hassas bir cilde sahipseniz alkol içermeyen ve alerjen olmayan ürünler tercih edin. Kuru bir cilde sahipseniz nemlendiriciliği yüksek tonikleri tercih ederek dengeyi sağlayabilirsiniz. Yağlı bir cildiniz varsa; yağ dengeleyen, parlama yapmayan ve mat görünümlü tonikler cildinize daha iyi gelecektir. Tonik Kullanmak Neden Önemli? “Tonik kullanmak neden önemli?” sorusuna cevap verecek olursak; düzenli kullanım sonrası; cildinizin yumuşak ve pürüzsüz olduğunu, kirden makyajdan arındığını, cilt problemlerinizin azaldığını görürsünüz. Sivilce, siyah nokta, akne oluşumu zamanla azalır. “Tonik cildi sıkılaştırır mı?” sorusuysa merak edilen bir diğer konudur. Tonikler, cildi sıkılaştırmaya yardımcı olur. Yüz toniği uygulaması sonrası düzelen pH dengesi cildimiz için koruyucu bir bariyer görevindedir. Bu sayede cilt, dış etkilerden korunur. Ayrıca toniğin verdiği nem desteği sayesinde kuru ciltte meydana gelen kırışma etkisi de azalır. Böylece daha sıkı görünümlü bir yüze sahip olabilirsiniz. Hyalüronik asit ve peptit içeren tonikler, cildin daha sıkı ve daha genç görünmesini sağlarken; yaşlanma, güneş lekesi gibi etkenlerin belirtilerini en aza indirmeyi amaçlar. Tonik kullanımını, yüz masajı eşliğinde yaptığınız takdirde kan dolaşımı artar. Bu da cildinizin sıkılaşmasına etki eder. Cilt Toniği Her Gün Kullanılır Mı? “Cilt toniği her gün kullanılır mı?” diye merak ediyorsanız kendi cildinizin durumunu inceleyerek en doğru cevabı bulabilirsiniz. Eğer yüzünüz hassasiyet geliştirmiyorsa günde bir iki kez yüz toniği kullanabilirsiniz. Fakat kuruluk ve hassasiyet fark ederseniz günde bir kez ya da gün aşırı kullanmanız daha sağlıklı olacaktır. Her kullanım sonrası cildinizi nemlendirmeyi ve dışarı çıkarken güneş kremi sürmeyi de ihmal etmemelisiniz.
Cilt Bakımında Trend: Cilt Bakım Yağlarının Gücü ve Kullanımı

Eve Blog

Cilt Bakımında Trend: Cilt Bakım Yağlarının Gücü ve Kullanımı

Cilt Bakımında Trend: Cilt Bakım Yağlarının Gücü ve Kullanımı Son yıllarda cilt bakımı, insanları hem psikolojik hem de bedensel olarak oldukça tatmin eden bir noktaya geldi. Bunun sebeplerinden biri, kendine vakit ayırmanın insanlar üzerindeki rahatlatıcı etkisi. Anında yüzde ve vücutta görülen değişimler sayesinde cilt bakımı rutinleri hayatımızın içine tamamen dahil oldu. İşin bu kısmında cilt bakım yağı, rutinlerin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bu yazıda; cilt bakım yağları konusunu; kullanım alanları, hangi türlerin ne işe yaradığı ve rutininize nasıl eklemeniz gerektiği noktalarından değerlendireceğiz! Cilt Bakım Yağları Kullanım Alanları Cilt bakım yağları, geniş bir kullanım alanına sahiptir. Yüzünüzü temizlemekten nemlendirmeye, kırışıklık azaltmadan lekeleri yok etmeye kadar pek çok alanda yağlardan faydalanabilirsiniz. Yazının bu kısmında rutininize hangi yağları ekleyebileceğinizi göreceksiniz! Cilt Temizleme Yağı Makyajınızı ve günlük olarak yüzünüzü yıkamanız için cilt temizleme yağı ürünleri vardır. Bu ürünler, genellikle çift aşamalı temizlik yaparken kullanım alanı bulur. Çift aşamalı yıkamada ilk etapta bu ürünle yüzünüzü yıkamanız gerekir. Cildinizi yağdan arındırdıktan sonra su bazlı bir temizleyici kullanmalısınız. Çift aşamalı temizlik yapmak; yüzünüzdeki makyajı, güneş kremini ve gün içerisinde maruz kaldığınız tüm kirleri arındırır. Bu şekilde cildiniz diğer cilt bakım yağları, tonikler ve serumlara karşı hazırlanır. Yüzdeki Lekeler İçin Hangi Yağlar Kullanılır? Cildi hassas olan pek çok kişi, “Yüzdeki lekeler için hangi yağlar kullanılır?” sorusuna bir cevap bulmaya çalışır. Temelde cilt lekeleri, çiller ve sivilce sonrası oluşan kızarıklıklar olarak ikiye ayrılır. Her iki durumda da doğru ürünleri kullanarak lekeleri azaltabilir kimi zamanlarda da yok edebilirsiniz. Cilt lekeleri için kullanabileceğiniz yağlar şunlardır: - Gül Yağı - Okaliptüs Yağı - Hindistan Cevizi Yağı - Jojoba Yağı Bu yağlardan birini rutininize dahil ettiğinizde süreç içinde cildinizdeki lekelerin azaldığına şahit olursunuz. Her cilt tipi, tüm yağlara aynı tepkiyi vermeyeceğinden bir aydan fazla kullanımlarda fayda göremediğiniz bir ürünün yerine yenisini eklemeniz mantıklıdır. Yüzdeki Kırışıklıklara Hangi Yağ İyi Gelir? Yüzde oluşan kırışıklıkların en temel iki sebebi, yaş alma ve kuruluktur. Yaş alma önüne geçilebilecek bir neden olmadığından yüzünüzün kuruluğunu yatıştıracak ve kırışıklık azaltıcı yağlar kullanmalısınız. Peki, yüzdeki kırışıklıklara hangi yağ iyi gelir? Kırışıklık görünümünü azaltmak ve cildin elastikiyetini tekrar kazanması için uğraşmalısınız. Bu noktada cildinizi nemlendirmek ve ince çizgilerden kurtulmak amacıyla 4-5 damla lavanta yağını 60 ml Hindistan cevizi yağıyla karıştırarak yüzünüze uygulayabilirsiniz. Antioksidan içeren ve antibakteriyel olan bu karışım, akneye meyilli ciltleri yatıştırma özelliğine de sahiptir. Daha önce kullanmadığınız bir yağı, rutininize dahil etmeden önce kolunuza veya elinize bir miktar sürüp bekletmelisiniz. Bu şekilde alerjiniz varsa fark edebilirsiniz. Aynı zamanda yağlı içerikler kullanırken yüzünüze boca etmeden yeterli miktarda kullanmalısınız. Aksi takdirde sivilcelenme ve siyah nokta problemleri yaşayabilirsiniz. Cilt Bakımında Yağ Hangi Aşamada Kullanılır? Rutininize yağ eklerken belli bir sıraya uymanız şarttır. Ancak bu şekilde tüm ürünlerinizden fayda görebilirsiniz. Bu noktada “Cilt bakımında yağ hangi aşamada kullanılır?” sorusu aklınıza gelebilir. Doğru bir bakım için sıralamanız şu şekilde olmalıdır: 1-Cilt Temizleme Yağı 2-Su Bazlı Temizleyici 3.Tonik 4-Serum 5-Yağ 6-Nemlendirici Krem 7-Güneş Kremi Yukarıdaki aşamaların hepsini rutininize dahil etmediyseniz bu bir sorun değildir. Hangi ürünleri kullanıyorsanız olmayan adımları çıkararak ürünleri kullanmaya devam edebilirsiniz. Aşamaları öğrenmişken “Göz çevresine yağ sürülür mü?” sorusuna da cevap vermek gerekir. Çevresine yağ sürerken gözün içine yağın kaçmaması önemlidir. Bu durum, göz sağlığınızı etkiler. Dolayısıyla dikkatli olmanız kaydıyla hafif yağlar sürebilirsiniz
En etkili sivilce maskeleri nelerdir?

Eve Blog

En etkili sivilce maskeleri nelerdir?

En etkili sivilce maskeleri nelerdir? Sivilce bir diğer adı ile akne, yaşa ve cinsiyete bağlı olmadan ortaya çıkabilen bir cilt sorunudur. Oluşma nedenleri kişiden kişiye göre değişse de tedavisi ve sivilce oluşmaması için yapılması gerekenler genelde benzerdir. Sivilceler için en iyi çözüm öncelikle doğru cilt bakımı ve cilt tipine uygun sivilce maskelerinin düzenli olarak uygulanmasıdır. Sivilce maskeleri; kuru ciltler, yağlı ciltler, karma ciltler için özel olarak üretildikleri gibi kadın ve erkeklere özel olarak da üretilebilirler. Kadınların cildi genel olarak erkeklere göre daha yağlı olduğu için kadınlar için sivilce maskeleri daha kurutucu özelliklere sahiptir. Erkeklerin cildi için üretilenler daha çok cildin nem ve yağ dengesini sağlamaya yöneliktir. Sivilce için çözümler nelerdir? Sivilce nasıl geçer sorusunun cevabını bulabilmek için öncelikle sivilcelerin neden oluştuğunu anlamak gerekir. Aksi takdirde bulunan çözümler geçici olur ve vücudun çeşitli yerlerinde benzer sivilceler ortaya çıkmaya devam eder.  Bazen hormonal bozukluklar, kilo problemi, şeker ya da kolesterol gibi sağlık sorunları yüzde ve vücutta sivilcelerin çıkmasına neden olabilir.  Yüzdeki sivilceler alındaki sivilceler daha çok beslenme, hayat tarzı ile bağlantılı olarak ortaya çıksa da sırttaki ve vücuttaki sivilceler genelde stres odaklı nedenlerle ortaya çıkar. Bu nedenle de sırt ve vücuttaki sivilcelerden kurtulmak için sivilce kremleri kullanılması gerekebilir. Sivilce kremleri çıkmakta olan sivilceye müdahale etmek için, var olan sivilceyi kurutmak ve hızlı geçmesini sağlamak için ya da çıkmış ve geçmiş ancak izi kalmış sivilceleri geçirmek için kullanılır. Vücutta çıkan sivilceler geçtikten sonra çoğunlukla iz bırakır. Bu noktada ise sivilce izleri için maske ve kremler kullanılabilir.  Ağrılı ve acı verici sivilceler en hızlı şekilde kurutulması ve geçirilmesi gereken sivilcelerdir. Bu sivilcelerin geçmesi için Neutrogena Visibly Clear SOS Jel en hızlı etki eden ürünlerden bir tanesidir. Özellikle sırt bölgesinde strese bağlı olarak ortaya çıkan sivilce tedavilerinde anında etki eden ürünlerin kullanılması gerekir. Patlamış sivilce nasıl geçer? İçerisindeki iltihap ve sıvı dışarı çıkmış sivilceler yani patlamış sivilceler, diğer sivilcelere göre daha hızlı bir şekilde geçer. Ancak bu süreçte doğru ürünlerin kullanılması ve doğru uygulamaların yapılması gerekir. Öncelikle patlamış sivilceyi geçirmek için cilt temizliğine ve sivilcenin temizliğine dikkat edilmelidir. Bu sivilcenin kuruması ve yerine yenisinin çıkmaması için Neutrogena visibly clear yağsız yüz temizleme jeli gibi cildi derinlemesine temizleyip gözeneklerin tıkanmamasını sağlayan ürünler kullanılabilir. Cilt temizliğinden sonra tonik kullanımı çok önemlidir. Tonik, cilt temizliği ve peeling sırasında açılan cilt gözeneklerinin kapanmasını sağlar. Eğer ciltteki gözenekler kapanmazsa sonrasında bu gözenekler kir, yağ ile dolacak önce siyah nokta haline gelecek sonrasında sivilceye dönüşecektir. Yazının başında da bahsettiğimiz gibi sivilce bir cilt problemidir ve en büyük tetikleyicisi cildin iyi ve doğru bir şekilde temizlenmemesidir. Patlamış sivilcelerin hızlı geçmesi için cilt kurutucu maskeler de tercih edilebilir. İltihaplı sivilce nasıl geçer? Sivilceler kesinlikle sıkılmamalı veya başka bir şekilde "patlatılmamalıdır". Bunu yapmak sivilceye neden olan bakterileri yayabilir, sivilce enfeksiyonu riskini ortaya çıkarır ve sonrasında sivilce geçse bile yerinde sivilce izi kalmasına neden olur. Bunun yerine, sivilceyi anında yok etmek için bu yöntemleri deneyebilirsiniz; Çözüm 1.  Sivilcenin çıktığı bölgeyi Nivea aqua sensations yüz temizleme jeli gibi nazik bir temizleyici ile yıkayın. Alanı temiz bir havluyla kurulayın. Havlu yerine kağıt havluları da tercih edebilirsiniz. Bu cilt temizleme işlemini sivilceler için etkili yüz maskeleri kullanırken de mutlaka devam ettirin. Sivilce maskeleri hergün uygulanmaz, ancak cilt temizliği her gün yapılması gereken bir rutindir. Çözüm 2. Sivilce kurutucu maskeler uygulayın. Bu maskeler içerisindeki doğal ürünler sayesinde cildin hızla toparlanmasını sağlar. İçeriğindeki çay ağacı yağı, benzoil peroksit veya salisilik asit gibi maddeler sivilce içerisindeki iltihabın yüzeye çıkmasını sağlar.  Bu maskeleri uygularken  sivilce altındaki gözenek ve yağı hedeflemek için temiz ellerle ve sivilce çevresindeki bölgeye uygulamaya özen gösterin. Çözüm 3. Doğrudan sivilceye uyguladığınız özel nokta tedavilerini veya maskeleri düşünün. Dermokil sivilce siyah nokta karşıtı yüz maskesi ile sivilcenin daha hızlı geçmesini böylece izi kalmamasını sağlayabilirsiniz. Bu sivilce maskelerini sırtta ve vücutta çıkan sivilceler için de kullanabilirsiniz. Maske uygulamalarından sonra cildinizi mutlaka Loreal Paris değerli çiçekler tonik ürünü gibi hassas ürünlerle sıkılaştırmayı ve doğru nemlendirici ile de nemlendirmeyi unutmayın. 1 günde sivilce nasıl geçer? Bazı büyük sivilceler çıkmadan önce çıkacağı noktada kızarıklıklar, yanma ve hafif ateş ortaya çıkabilir. Bu durumda bir kaç gün içerisinde bir sivilceniz olacağını tahmin edersiniz. O noktada sivilceye müdahale edebilirseniz 1 günde sivilcenizi geçirmiş olursunuz. Ancak bir hafta boyunca içi iltihap toplamış kocaman bir aknenin bir günde geçmesini beklemek gerçekçi olmaz. Bu sivilcelerin üzerine sivilce kurutucu kremler, sivilce kurutucu maskeler uygulayarak geçiş süresini hızlandırabilirsiniz. Sivilcenin tamamen geçmesini beklerken, dermokozmetik bir kapatıcı veya kozmetik kurutma losyonu uygulayabilirsiniz. Bunlar, sivilceyi izlerini kapatırken aynı zamanda sivilceyi iyileştirmek için salisilik asit veya benzoil peroksit gibi bileşenler içerir. Sivilce izlerini yok etme yöntemleri Yüzdeki sivilceler, alındaki sivilceler ve vücuttaki sivilcelere göre daha fazla iz bırakır. Bunun temel nedeni yüz derisinin vücudun diğer kısımlarına göre daha ince ve hassas olmasıdır. Sivilce izleri vücudun neresinde olursa olsun rahatsızlık verici olsa da yüzdeki izler en büyük problemdir. Bu sivilce izlerini yok etmek için izin ne kadar eski olduğuna, ne kadar derin olduğuna, rengine ve büyüklüğüne göre sivilce izi maskeleri ve kremleri kullanılabilir. Ancak sivilce geçtikten sonra ortaya çıkan çukurumsu izler için daha farklı ve derin cilt tedavileri uygulanması gerekebilir. Yeni geçmiş sivilce izleri genelde pembe veya kırmızı izler olarak kalır. Bu izleri tedavi edebilmek için cilt dengeleyici kremler ve cilt rengi eşitleyici maskeleri tercih edebilirsiniz. Daha eski sivilce izleri ise daha koyu renkli olup geçirmesi daha zor izlerdir. Düzenli ve derinlemesine cilt temizliği, sivilce izi maskeleri ve sivilce karşıtı cilt maskeleri ile yeni sivilcelerin çıkmasını önlerken var olan izlerin de geçmesini sağlarsınız. Aynı zamanda bu sivilce izlerini hızlı bir şekilde çözmek için Derma make up cover fondöten çeşitlerini kullanabilirsiniz. Dermokil siyah nokta sivilce karşıtı yüz maskeleri, kadınlar ve erkekler için özel olarak üretilmiş iki farklı maskedir. Var olan sivilce izlerini geçirmek için tercih edebileceğiniz bu maskeler ciltte siyah nokta oluşumunu da engeller. Siyah noktalar zaman içerisinde çözümü zor yağ bezeleri ve sivilcelere dönüşeceği için zamanında hızla yok edilmesi gereken noktalardır. Siyah nokta ve sivilce tedavisinde kullanacağınız maskeleri, temizleme jellerini seçerken cilt tipinize uygun olduğundan emin olmalısınız. Ürünleri kullanmaya başladığınız zaman sonuç elde edene kadar mutlaka kullanmaya devam edin. Cilt bakımı ve sivilce tedavisi düzenli temizlik, bakım ve düzenli etkili sivilce maskeleri uygulaması ile yapılır.  
Eyeliner Çekmenin Püf Noktaları

Eve Blog

Eyeliner Çekmenin Püf Noktaları

Eyeliner Çekmenin Püf Noktaları Eyeliner muhtemelen satın aldığınız ilk makyaj ürünlerinden biri olmasına rağmen, yine de, tüm bu yıllardan sonra, bir şekilde uygulanması en zor olanlardan biridir. Çünkü allık veya fondöten gibi ürünlerden farklı olarak uygulaması dikkat gerektiren biraz tecrübe ile gelişen bir üründür. Ayrıca fondöteni yanlış uygulamanız durumunda ancak yüzünüzde renk eşitsizliği ortaya çıkar ya da allık çok ya da az sürüldüğünde sadece garip bir görünüm oluşur. Ancak eyeliner çekerken elinizin titremesi, kayması ya da eyeliner ın olması gerekenden daha kalın ya da ince olması durumu makyajı tamamen mahvedebilir. Eyeliner nasıl çekilir sorusunun birden çok fazla yanıtı olsa da temelde aslında dikkat edilmesi ve yapılması gerekenler basittir. Unutmayın ki eyeliner çekmek tecrübe ister, doğru teknikleri kullanarak denemeler yaptığınız sürece her seferinde daha iyiye gideceksiniz. Göz kalemi çekmekten farklı olan eyeliner ı istediğiniz kalınlıkta, istediğiniz uzunlukta, kanatlı görünebilecek şekilde ya da sadece gözünüzün üzerinde bir çizgi olacak şekilde yapabilirsiniz. Bu arada eyeliner çekme konusunda asıl bilinmesi gereken, bu göz makyajının herkes için ideal olmayacağı. Öncelikle eyeliner ya da eski tabiriyle rastık, küçük ve yuvarlak gözlü kadınlar için pek ideal olmayabilir. Gözlerinizin daha da küçük ve içine doğru görünmesine neden olabilir. Büyük ve çekik gözlü kadınlar için ise eyelinerın çok uzun ve kuyruklu olmaması gerekir. Aksi taktirde makyajın sonunda uzaylı bir görünüme sahip olabilirsiniz. Eyeliner nasıl çekilir, eyeliner çekerken nelere dikkat edilmelidir? Eyeliner çekiminde kalemin ya da likit eyeliner’ın özelliklerinden bahsetmek gerekir. Gözlerinizin üzerinde kalın, mat bir görünüm istemiyorsanız ve göz kalemi kullanıyorsanız ilk olarak o göz kaleminin ucunu inceltmeniz gerekir. Göz kalemini, ne kadar dikkatli uygularsanız uygulayın kalın ve pütürlü oluyorsa, kaleminize hızlı bir keskinlik verme zamanı gelmiş olabilir. Düz uçlu bir göz kalemi ile yaptığınız göz makyajı sizi kaba, düzensiz çizgilerle bırakacaktır, bu nedenle makyaj çantanızda daima bir kalemtıraş bulundurun. Eyeliner çekiminde en çok karşılaşılan sorunların başında makyajın akması ya da göz kapağının üzerine, kenarına bulaşması gelir. Bu noktada iki şeye dikkat edebilirsiniz, birincisi likit eyeliner’lar daha zor kurur ve biraz daha uzun süre gözler kapalı beklemeyi gerektirebilir. Eğer acele işiniz varsa likit eyelinerlar yerine göz kalemi kullanabilirsiniz. Yağlı göz kalemleri gözünüzü acıtmadan güzel bir şekil vermenize yardımcı olabilir. İkinci olarak eyeliner uygulamadan önce kesinlikle göz kapaklarına herhangi yağlı bir madde uygulanmamış olması gerekir. Örneğin ilk eyeliner’ı çektiğinizde olmadıysa ve yağlı bir göz makyajı temizleyici ile gözlerinizi temizlemeniz gerektiyse sonrasında eyeliner çekmeye kalkarsanız kesinlikle dağılma olacaktır. Bunun için eyeliner çekmeden önce gözlerinizin üzerinde yağlı bir ürün olmadığından emin olun. İşlemi uyguladıktan sonra kısa bir süre göz kapaklarınızı kapalı tutun. Ayrıca eyeliner çizgisini göz kenarına daha yakın tutarsanız makyajın üstlere dağılma ihtimalini azaltmış olursunuz. Golden rose classics dipliner liquid eyeliner ince ucu sayesinde makyajınızın dağılmadan sabit bir şekilde uygulanmasını sağlar. Aynı zamanda hızlı kuruduğu için de hayatınızı kolaylaştırır. Herkesin makyaj yapma şekli ve stili birbirinden farklıdır, çünkü herkesin kullandığı ürünler de cilt yapısı da farklıdır.. Ayrıca sağ eli kullanmak ya da sol eli kullanmak da makyaj yapımında önemlidir. Ancak genel olarak eyeliner çekme konusunda bilinmesi gereken en önemli şey, eyeliner çekmeye gözün merkezinden mi yoksa dışından mı başlanması gerektiği. Aslında burada iki nokta önemli, daha kalın ve keskin görünüm için dışarıdan başlanması mümkündür. Ancak eğer kuyruklu eyeliner çekmek istiyorsanız kesinlikle göz içinden başlamanız gerekir. Gözün buruna yakın olduğu noktadan eyeliner çekmeye başladığınızda daha düz ve pürüzsüz görünmesi kolay olarak. Küçük gözlere eyeliner nasıl uygulanır? Yazımızın başlarında da belirttiğimiz gibi küçük gözlere tam ve kuyruklu eyeliner uygulanması gözleri daha da küçük gösterebilir bu nedenle gözleriniz küçükse tam eyeliner çekmek yerine sadece göz kenarlarının sonuna doğru eyeliner çekmeyi deneyebilirsiniz. Eğer siyah eyeliner dan sıkıldıysanız değişik renklerde eyelinerlar da kullanabilirsiniz. Hepsinin çekim yöntemi aynıdır ancak renkli eyeliner lar gece makyajı için uygun olmaz, bunu unutmamak lazım. Aynı şekilde renkli eyeliner kullandığınızda kıyafetlerinizi de ona göre seçmenizde fayda var. Kalın bir eyeliner uygulamak istiyorsanız üst üste iki çizgi çekmek yerine kalın uçlu kalemleri ya da eyeliner’ları deneyebilirsiniz. Aksi taktirde ilk çizgiyi çektikten sonra ikincisini tam olarak üzerine denk getirebilmek pek kolay değildir. Flormar dipliner true color siyah gibi ürünler tam göz kenarı çizgisine harika bir uygulama sağlayacak inceliktedir. Kalın bir uygulama için Flormar Graphic Eyeliner tarzı daha kalın uçlu göz kalemleri tercih edilebilir. Eyeliner’in dümdüz olması için nelere dikkat edilmelidir? Fark ettiyseniz çeşitli yerlerde eyeliner şablonları satılmaya başlandı. Burada amaç elleri titreyen, göz kapakları çevresinde kırışıkları başlayan kişilere yardımcı olmak. Zaten dümdüz bir şekilde eyeliner çekmek zorken bu durumda daha zor hale geliyor. Eğer herhangi bir eyeliner şablonu kullanmıyorsanız eyeliner çekimi sırasında bir elinizle göz kapaklarınızı bir miktar gerdirin. Bu uygulamayı kolaylaştırır ancak göz kapaklarınızı çok gererseniz bıraktığınızda garip bir görünüm oluşur. Ayrıca özellikle göz kenarlarına doğru düz bir görünüm için cetvel gibi düz zeminli ürünler kullanarak düz minik çizgiler yapabilirsiniz. Günlük eyeliner nasıl çekilir? Günlük eyeliner daha ince ve genelde kuyruksuz çekilen eyelinerlardır. Bu tür göz makyajında göz kalemleri ile diplinerlar tercih edilebilir. Göz kalemini eyeliner gibi kullanmak istiyorsanız mutlaka ucunun ince olmasına dikkat etmelisiniz. Aksi taktirde göz kapaklarınızın üzerine bulaşan kalın ve dağınık bir görünüm elde edebilirsiniz. Technic Duo Eyeliner Seti gibi ürünler günlük ince eyeliner uygulaması için idealdir. İlk kez eyeliner nasıl sürülür? Hayatında daha önce hiç eyeliner çekmemiş kişiler için kalem formundaki eyelinerlar ideal olanlardır. Çünkü bunlar daha az dağılır ve temizlenmesi kolaydır. Waterproof yani su geçirmez göz kalemleri başlangıç için oldukça iyi bir tercihtir. Ancak unutmayın ki yanlış uygulama sonucunda bu göz makyajını temizlemek isterseniz yağ bazlı su geçirmez makyaj temizleyicileri kullanmanız gerekecektir. İlk kez eyeliner çekerken öncelikle ne kalınlıkta ve ne tarzda bir görünüm elde etmek istediğinize karar verin. Sonrasında kalemi çekmeye gözünüzün burnunuza yakın olan noktasından başlayın. İsterseniz ilk olarak yarım eyeliner çekebilir sonrasında tam eyeliner çekmeyi deneyebilirsiniz. Altına baz sürmeniz hem daha kolay eyeliner sürmenizi sağlar hem de eyeliner görünümünü iyileştirir unutmayın. Ayrıca tecrübesizseniz ilk olarak siyah ve gri tonlarındakiler ile başlayabilirsiniz. İlk uygulamada göz kapağınız üzerine noktalar koyabilir sonrasında o noktaları birleştirerek devam edebilirsiniz. Böylece eliniz titrese bile daha net ve düz bir şekilde eyeliner çekmiş olursunuz. Eğer aceleniz varsa ve dağınık bir şekilde eyeliner çektiyseniz bunu elinizle hafifçe göz kapaklarınız üzerine dağıtarak smokey eye dediğimiz dumanlı göz makyajı ile durumu idare edebilirsiniz.

40 / 85 Gösteriliyor